Okul defterlerime
Sırama ağaçlara
Kumlar karlar üstüne
Yazarım adını
Okunmuş yapraklara
Bembeyaz sayfalara
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Ben haddini bilmeyen sahte avukat ve sahte özgürlükçü militarist zihniyetlilere gerçek hürriyeti anlattım! Bu gerçek hürriyetin propogandasıdır.
Haddini bimiyenlerin kulakları çınlasın ki, çınlamaya başlamış bile!
inancın sana be adam artık haddini sen bil ikide bir din propagandası yapma
Sınırsız bir hürriyet, kul kısmına zararlı!
Beşer için had bilmek, elbette ki yararlı.
İns haddini bilmezse, Kahhar ona bildirir!
Tarih eder şahitlik, O bu işte kararlı!
Gerçek hürriyeti savunanlara selam olsun!
Hürriyetin bir tarifi, tanımı, sınırı olmalı!
Başkalarının da hakları, özgürlükleri olduğunu düşünüp, kale almayan, bu güzel nimeti sırf kendine ait bir metaymış gibi hoyratça ve saygısızca harcayıp, ısraf eden istismarcılar, onun da nimetliğine şüphe ıras ettiler!
Aynı memleket te ayni dili konuşan,ayni bayrağın altında, ayni devlete bağlı olarak yaşayıp vatandaşlık mükellefiyetlerini bi hakkın yerine getiren ayni isimleri ve coğrafya yı paylaşan bir çok bir birler le, bir birlerine bağlı olan hemşehri ve vatandaşına inanç hürriyeti, ifade özgürlüğü, dininin gereklerini yaşama serbestisi tannımayan, tanımak istemeyen, anarşist bir zihniyetin savunucuları bu ismi ağızlarına almamalılar!
İfade özgürlüğü denen şey, başkalarının ifadelerine müdahele manası ifade etmez!
Kendilerinin küfürlerine, hakaretlerine, sövgü ve yergilerine herkes katlanmaya mecburmuş gibi bir zehabı düşünce ve ifade özgürlüğü gibi kabul etmek bir hezeyan ve cünün ve de bağnazlığın, yobazlığın, çağdışılığın dik alasıdır! böyle saçma bir dayatmanın adı, özgürlük değil, despotluk ve zulümdür!
Başkalarından sınırsız hürriyet için kendilerine müsamaha edilmesini dayatmacı bir tavırla istiyen bazı şahıslar, herkesin ve her kesimin de ayni talepler ve arzular taşıdığını niye hatırlamak istemiyorlar?
Özgürlük, hürriyet; Ama herkese her kesime hakkı kadar, hissesi kadar hürriyet! Hak etmiyenlere, başkalarının hürriyet haklarını tanımıyanlara hürriyet hakkı olamaz, olsa da hapisler de, sürgünler de, ve cehennemler de o hakları kendilerine takdim edilir.
Gerçek özgürlüğü, hürriyeti savunan ve başkalarının haklarına hakkıyla saygı gösteren bütün hürriyet aşıklarına binler selam ve hayırlı çalışmalar.
Ben her gün saat 16 oo sularında buradaki sörfümü bırakıyorum...Sonradan neler olmuş ertesi gün öğrenebiliyorum...Dün de benden sonra birkaç haşerat aklına gelenleri yazmış ...Bozuk ruhlarından ve çürümüş beyinlerinden dökülen yâveler saçma sapan şeyler...Abes , yersiz ve hepsi GAF niteliğinde...Bu yer, Allahsızların , gerçeklerin tersini söyleyenlerin , GENETİĞİ DEĞİŞİK MAHLÛKLARın kurtarılmış bölgesi mi oldu,anlıyalım...Bu AT SİNEĞİ kimdir , şiirleri nedir,kaç tanedir anlıyalım...Bu mülevves ;yanlış hükümler veriyor ve HAK ŞÂHİNİ'ni şiir yazmaktan ve bildiği güzel şeyleri söylemekten soğutuyor...Sizin gibi yalakalık etmiyorum...Bâzı YALAKALAR bir başka, değişik insan taslağının niye PASİF edildiğini sorgulayıp duruyor,çünkü onlar da onun gibiler...Ben ise HAKK'dan ve HAK ŞÂHİNİNDEN yanayım...Allahsızlara inat,belirsin hakîkat...
Bir AT SİNEĞİ , vızlıyor...
Pislikleri , sıvazlıyor ...
Kanı bozuk , geni bozuk ;
Kimdir , necidir , gizliyor...
HAK ŞÂHİNİ kim ve sen kim...?
O , şiire senden hâkim ...
Sen , mülevves tâcizcisin ;
İnkârcısın da , nitekim ...
Habis mahlûk , temizlen uç ...
İşlettirme bize de suç ...
Ulvî yerlerde dolaşmak ;
Neden sana gelir pek güç ...
Bu at sineğine ve bilumum haşerata ithaf olunur...
Susma, sıra sana da gelecek...
İyi ; her şeye , her yere yaz da , onu usulüne göre uygulamak gerekir...Kimsenin özgürlüğü kimseye dokunmamalı , zarar vermemelidir...Yanlış kullanılan özgürlük anarşi doğurur...İYİ KANUNLAR ÇERÇEVESİNDE, USLU ÖZGÜRLÜK...
KASIRGANIN TERİNE yazarmış...Kasırganın teri mi var , nasıl oluyor,anlıyamadım...
RENKLERİN ÇANLARINA yazarmış...Renklerin çanı ,nasıl oluyor...? Renklerin dili , renklerin büyüsü , renklerin fısıltısı ,renklerin cümbüşü vs gibi şeyler olabilir ama RENKLERİN ÇANI nedir...Demekki renkler özelliklerini çan çalar gibi kuvvetli biçimde belli ediyormuş...??? Uygunsuz geldi bana....
OLAĞAN ŞÜPHELİLER ORTAK BİLDİRGESİDİR
Olağan Şüpheliler olarak yine bir Olağan Şüpheli olan Naci Kasapoğlu' nun sayfasında bulunan şiirlere ulaşılamamasını Günün Şiiri sayfasında protesto ediyoruz.
Bunu yapmamızın gerekçelerinden biri tabii ki bir gurup psikolojisi ile hareket ediyor oluşumuzdur. Ancak dahası ve en önemlisi Naci Kasapoğlu' nun kişisel sayfasına kendisinin bile hükmedemeyişidir!
Yani bireysel hareket kaabiliyetinin engellenmiş olunmasıdır.
Yani hareket özgürlüğünün elinden alınmış olunmasıdır!
Yani özgürlük!
Günün şiirinin adı ne peki?
Özgürlük!
Peki..
O halde Olağan Şüpheliler olarak günün şiirinden vazgeçip günün sorusunu soruyoruz;
Özgürlük nerede?
Özgürlük kim için?
Özgürlük…
Ne için!
Olağan Şüpheliler
SENİ SEVİYORUM YAZDIM
...............“Sensiz Ölüyorum! ..”
........................Yazdım.
Gözlerimin yaşlarına
Ağaçların başlarına
Kilometre taşlarına
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.
Çiçek, kuş nakışlarına
Dağların bakışlarına
Suların akışlarına
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.
Gelen geçen arabaya
Tanıdığa, akrabaya
Herkese; bayana, baya
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.
Aldığın her nefesine
Gürültüye, kuş sesine
Her yere, inlercesine
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.
Ellerine sorsan, söyler
Parmakların da hisseder
Direksiyon yemin eder
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.
Ankara Haymana’sına
Gelinin kaynanasına
Bir bak, dikiz aynasına!
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.
Dinle, esen rüzgâr ne der?
Güneş, ay şahitlik eder
Yıldızlara birer birer
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.
Ülkenin diyarlarına
Tepelere, yarlarına
Tüm araba farlarına
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.
Trafik levhalarına
Kullanım sahalarına
Gönlümün vahalarına
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.
Arabanın camlarına
Ormanların çamlarına
Tüm evlerin damlarına
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.
Damlayan alın terine
Kirpiğine, gözlerine
Sevgisizliğin yerine
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.
Dilimin her hecesine
Ömrümün her gecesine
Yaşamak bilmecesine
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.
O/Nur ve aşkı duyarak
Mesajları okuyarak
Gel, gel yollardan kayarak! ..
“Seni Seviyorum! ..” yazdım
“Sensiz Ölüyorum! ..” yazdım.
Onur BİLGE
yanılgı..
özgürlük hiç şairler için olmadı ki..
gelenek böyle..
gelenek sansürcü ve yasaklayıcı..
susturucu ve kusturcu gelenek..
nazım biliniyor..
necip fazıl biliniyor..
vs vs vs..
'ben şiirler yazığım için mahpusmuşum
mahpus olduğu için şiirler yazarmış po amca'
İsmet Özel..
Bu şiir ile ilgili 89 tane yorum bulunmakta