Özgürlük Şiiri - Yorumlar

Demiştim ben cevap verecek diye.
Teşekkür ederim.
Yok, bu konular için ilmihale bakmaya gerek yok. İlmihal bu konuların kitabı değildir. Toyota marka... Pardon... İnsan marka binekler için kullanma kılavuzu olarak yazılmıştır. Bu konular orada bulunmaz.

Nadir Bey, şu mesajı görünce nooolmuş o gün diye gidip baktım...

Allah iyiliğinizi versin e mi: Şu sitede neredeyse 600 şiirim var. Birkaçına kim baksa hangi dünya görüşüne mensup olduğumu şak diye anlar. Lütfen okumayın: Işık, Göz ve Evrim Teorisi için yazdığım son yazıyı anlamanızı artık beklemiyorum. Kesinlikle okumayın. O kadar şiirin arasında dünya görüşümü bula bula Adnan Oktar'a bağlayacak kadar zeki bir adamın o yazıyı kesinlikle okumaması lâzım.

Adnan Oktar!
Misafirliğe gidiyorum.
Arkamdan konuşun.
Adnan Oktar :)))))))))))))))))))))))))))))

Pardon harf eksikliği olmuş, bir kere daha:
“Şu saçmalıkların”= bu şiir altında ki yapılan tüm saçmalıkların.. anlamındadır..Bunu da ileteyim… kimi yorumcu ileri zekalı uzaydan aşağı anlayıp, burundan soluyorlar…

Cin mi?

Şu alkollü olan mı?

Osman Bey dalga geçmiş sizinle yahu. Bir de cevap mı bekliyorsunuz...

Şiir konuşmak gerekirmiş.


Ama yobazların sayfaya açtığı pis çukurlardan yol kalmamış ki şiir konuşulsun...

Burası nasıl bir edebiyat sitesidir anlayamadım.Daha çok camiye benziyor.Ha bu arada şu Arap Naci denilen gerçek adı Naci Kasapoğlu isimli şairin şiirlerine baktım.Adam bal gibi düzen muhalifi.Bu yüzden pasiflenmiş olmalı.Hak Şahinlerini pasifleyecek değiller ya bu durumda:)

Yorum yapmadan ya da Antolojiye üye olmadan Şiir sever ve günün şiirini okuma hevesli arkadaşlarım dahil... lütfen şahsım adına yapılan şu saçmalıkların kusuruna bakmayın ..eğer ‘özgürlük’ boyutunda biraz önce ki yorumumda vurgulamaya çalıştığım (‘yetiştirme tarzının bilinçli süreç oluşu’) yetiştirme tarzlarında (akıl ve düşünce, inanç ‘aşılanmışlığı’ ve bilinçli ‘kandırmacılığı’ sözüm ona safsatalı bilimsel veriler sunduğunu yöntemiyle bazı beyinlerin ‘özgürlüksüzlüğü’… özgürlük sanılmasına kadar götürebiliyor…
Buna ilişkin somut bir örnek içinde isterseniz şu linki bir tıklayıp seyredin…:Oxford Üniversitesi zooloji profesörü Clinton Richard Dawkins, Harun Yahya adıyla yazdığı, Evrim Teorisi'ne karşı çıkan milyonlarca kitabı bedava dağıtan Adnan Oktar hakkında, 'Bu adam tam bir kara cahil' dedi.: http://www.solvideo.org/video/503742ecf8d7680/Dawkins-Yarat%C4%B1l%C4%B1%C5%9F-Atlas%C4%B1%E2%80%99yla-dalga-ge%C3%A7iyor

(bunu geçenlerde de sunmuştum ancak epey geç olmuştu belki herkes görmedi)
İyi seyirler ve saygıyla..

Yok yok...
Osman Tuğlu cevap verecek.
Kesinlikle...
Sabretmeyen murada eremez.

Sayın Canoğlu,
Şiir tahliline fazla derinlemesine dalmak tehlikelidir. Buralarda hoş karşılanmaz. Sözgelimi, Garip Akımı'nın en ateşli savunucusu genç bir kaabiliyet kısa süre önce buralardan bezdirilerek göçürtülmüştür. Diğer konular daha az tehlikelidir. Neydi şu konular yaw?

UFO: Evrende insan dışı canlı türleri varsa (ki muhtemelen vardır) hiçbiri teknoloji anlamında bizden daha üstün düzeyde değildir. Bir sonraki alakasız konuyu okursanız bu çıkarıma bizi götüren mantıksal kurguyu daha kolay kavrayabilirsiniz.

Zamanda Seyahat: Fiziki anlamda yoktur. (Geçmişi gözlemleme bu başlığın dışındadır.) Çünkü olduğu anda olmamış olur. Yani geçmişe herhangi bir maksatla seyahat ettiğinizde maksadınız gelecekte sizin için bir maksat olmamış olacağından geldiğiniz gelecek geldiğinde geri gelmemiş olursunuz. Geri gelmemiş olunca aynı istek içinize düşer, bu defa geri gelmiş, gelince de yine gelmemiş olursuuz :) İlaveten: Zamanda seyahat bir gün gerçekleştirilebilecekse gelecekte gerçekleştirilmiş ve gelecekten bugüne gelinmiş olurdu. Gelecekten gelen kimse olmadığına göre gelecekte bu durum meydana gelemememiştir!

Cin var mı: Yoktur. Çünkü iki boyutlu evrenin şuurlu canlıları üç boyutlu evrenin canlılarını idrak edemezler. Meşhur örnek bu konuyu açıklar: İki boyutlu evrene ucuyla değdirilen bir kaleme onlar nokta, yatay olarak değdirilen kaleme çizgi derler. Ama inatla kalem demezler. Çünkü kafaları basmaz. Sadece gördüklerine inanmak gibi bilimsel bir mükemmeliyetteki bu kişiler çizgi veya nokta olmayan her şeyin bilim dışı olduğunu düşünürler. Üç boyutlu Kel Mahmut ise aynı anda onların bu bilimsel tartışmalarını vizyona yeni girecek bir komedi filmi sanıp gülerek izlemektedir.

Başka ne vardı?
Ha, Cehennem var mı: Yoktur. Çünkü cehennemde bir şeylerin yanacağı varsayılır. Ortalıkta yanabilecek kadar narin bir şey kalmadığına göre cehennem de hükmen yok olmuş olur :)

Tööbe Estaafirulla :)
Gel de deli olma!

Naciii.
Sen üzülme.
Bu kafayla yakında ben de yanındayım :))))
Olsa olsa kavga ederiz artık:(

EH OLDUKÇA GÜZEL. AMA TAKLİTLERİDE Bİ O KADAR ÇOK, DAHA ÖNCEDE OKUMUŞTUM ETKİLEYİCİ. SANIRIM ZAMANINDA ÇOK DAHA DİKKAT ÇEKEN BİR ŞİİR OLMUŞTUR.

Yaşamın tüm dalında ve içsellikte tabii herkese ‘özgürlük’ dileğindeyim… Bu gün de özgürlükle ilgili dilekle girelim sayfaya..
Daha ötesi ise bu sayfada ve arenada her şeyi kontrol etme ve yürütme dünyayı al aşağı etme başka mesele olduğu için... müsaadenizle şiire ve şiirle ilgili konuya dönmek istiyorum..

Özgürlük, soyut ve göreceli bir kavramdır. (Evrensel) (Ana-)yasalarla konun belirleyicileri her toplumun değer yargıları bazında ‘özgürlüğe’ koydukları kriterlerle somutlaştırmaya çalışsalarda bu dahi onun soyut ve göreceli bir kavram olduğunu yok etmez.
Özgürlükte önemli olan onu olabildiğine yaşamın ve insan ilişkilerinin somutunda görme, hissetme, yaşamada yatar. Bu ise kişiden kişiye değişir. Daha somut örnekle kimisi için fiilen hapishanede olması onun ‘ özgürce hayal etmesini’ engellemediği için kendini özgür hissederken, kimisi için ise yürürlükteki resmen devlet mekanizması ile tele kulakla ‘ ‘dinleme’ boyutu onun Taksim’de binlerce insan arasında yürürken ya da rüyasında dahi özgür olmadığı hissini yoğun yaşamasına neden oluşturabilir.

Özgürlük üstelik göreceli demiştik örnek; Ahmet için olan özgürlük, Fatma için farklı olabilir ya da İran için özgürlük, Libya için daha farklıdır (bağışlayın bu ülkeleri örneklerken terim olarak ‘özgürlüğe’ hakaret etmek istemiyorum ama… anlatım için bunları kullanıyorum neyse..).
Ve
İsviçre haklının özgürlük anlayışı, Fransa’dan daha farklıdır. Hıristiyan özgürlüğü Yahudi ya da İslam anlayışından daha farklıdır ve özgürlüğü farklı işleyerek yansıtır toplumuna, dünyaya.

(Çocuğu) yetiştirme bilinçli bir süreçtir. Daha doğrusu yetiştirme bilinçli bir süreçtir. Örnek (katı) Katolik Ya da Protestan inancında ki anne ve baba doğan çocuklarını Katolik ya da Protestan inancıyla yetiştirirler.. Yahudi ya da ateist yetiştirmezler… Bu İslam’da da böyledir. Komünist, sosyalist, demokrat, zengin, fakir, doktor ve sair çocuğunu kendi inancı, ideolojisi ve değer yargısıyla yetiştirir.

Demek ki Dünya şairi Paul Eluard’ın şiiri ondandır ki soyut ve göreceli ‘özgürlük’ kavramını şiirsel yansıtmaya (ve evrensel anlayışla) somuta indirgemeye bir yönelme olarak görülebilinir. Kimisi bunu böyle görebilir, kimisi ise bunu evrensel özgürlüğe bir mesaj ve kim bilir kimisi de bunun özgürlük olduğu şarkısını dilendirir ve havalarda uçar ki o da fena değil tabii... bir anlık özgürce bulutlara ermek az güzle bir duygu değildir herhalde..,

Saygılarla..

Şiirin çevirisine baktım ben. Dert etmeyin. Aynen yukarıdaki gibi hiçbir estetik endişe olmadan aklına gelen her şeye yazmış. Çeviride sorun yok da, benim gibi Fransızcası kıt birinin bile gözü keserken iki şair niye kafa kafaya vermiş onu anlayamadım.

Şu UFO varken türünden cümlelere gelince:
Heybesi boş adamın şiir yazması abesle iştigaldir.
Varlık - yokluktan başlayıp her konuda geniş bir kültür yelpazesine sahip olmayan adamın şiirle uğraşmasının en hafif tanımlaması budur. Evet, şiir yukarıda dururken alâkasız konular tartışılmasın diyenlerden biri de benim.

Osman Bey,
Bu konuları kendimiz açmayalım, kesinlikle hemfikirim.
Peki bir toplantıda adamın biri kürsüye çıkar ve (elbette size göre) asılsız bir sürü şeyi emrivaki kabilinden sayıp dökmeye başlarsa siz parmak kaldırıp, 'Bir dakika beyefendi: O öyle değil, şöyledir' demez misiniz?

Özetle: Yorum arasına hakaret sıkıştıranlara cevap verdiğim zaman ben de şu UFO var mı'cılardan olmuş oluyor muyum, olmuyor muyum?

Ya karışmayayım diyorum ama, olmuyor işte.

Arkadaşlar, diyorum ki, bu seviyesiz tartışmayı artık bırasanız da adam gibi Günün Şiiri'ne görüşlerinizi yazsanız, fena mı olur?

Sayın aşırı sağ görüşlüler, sayın aşırı sol görüşlüler. Kimse kimseye fikrini veya inancını zorla empoze etmeye hakkı yoktur. 'Her koyun kendi bacağından asılır' Bu sayfada sadece şiir hakkında görüş bildirilir. Bu sayfa, sağ ve solun, misyonerlik sayfası değil.

Sizleri kınıyorum. Kimse kimsenin özgürlüğnü kısıtlamaya hakkı yoktur.

Günün Şiiri'ni seçenleri kutluyorum.