Bilgi,
Düşünceye ulaşınca
Kutsanmaya başlar…
Bilgiyi temel alan
Bilgiye bağlı düşünce
Bilginin, değişken
Ve sürekli gelişken
Olduğunu bilmek
Kabul etmek zorundadır
Ancak düşünceler
Çoğu zaman bilgiyi
Temel almasına
Bilgiye dayanmasına karşın
Bilgiye hükmeder hale gelir
Böylece,
Bilgi üzerine
Dayatma başlar
Bilgi gelişmez
Bilgi zenginleşmez
Bilgi dogmatikleşir
Bilgiler dogmatikleşince
Dayatılan bilgiler haline gelir
Hâlbuki düşünce,
İnsan için var olan
En büyük özgürlüktür…
Özgür düşünce,
Başkasına hükmedilince
İnsanın tüm özgürlüklerini
Elinden alarak dayatmaya dönüşür
Dayatma,
İnsana yapılan
En büyük zulümdür.
Zulüm,
Zorbalıkları doğurur
Zorbalıklarda ise
İnsan zalimliğe ulaşır
Tarihte zalimler
Çok süslü kelimelerle
Anımsanır, tanımlanır
Ve dayatılan insan
Tüm dayatmalara karşı
Hemen düşünce üretir
Üretilen yeni düşünce
İnsanları özgürlüğe çağırır
Yeni düşünce
Özgürlüğe ulaşınca
Dayatmalar arkadan gelir
Böylece kısır döngü başlar
Kısır döngü
Dayatmaların uzantısıdır,
İnsanlık tarihi,
Kısır döngüler tarihidir.
İdeolojiler, dinler,
Yönetim şekilleri
Felsefeler, fikirler
Hepsi dayatmalarda
Kısır döngüyü yaşarlar
Gerçek özgürlük
Dayatmalara karşı olandır
Ne inandığın düşüncede
De karşı çıktığın düşüncede
Dayatmalar hiç yoksa
Ve insan hayatına
Düşünceler dayatmasız
Giriyor ve uygulanıyorsa
İnsanların hepsini özgürleştirir
Ve ancak gerçek özgürlüklerde
Dayatmasızlık içinde insanlar
Karşısındaki insanları kabul görür
Çünkü ancak,
Gerçek özgürlükte
Düşünceler sahibi
Düşüncelerini insanlara dayatmaz
İnsanı olduğu gibi kabul edebilirler
Onun için,
Düşünceler
Düşünenler
Düşüncelerim
Düşünen ben
Dayatmalarımda
Dayatmalarımızda
İnsan özgürlüğünü
Kabul etmiyoruzdur
Kabul etmiyorumdur
Hem kendi özgürlüğümüzü
Hem de başkalarının özgürlüğünü
Gerçek özgürlük
İnsanın hem kendini
Hem de başka insanları
Dayatmalardan kurtarmaktır
Rahatça ve özgürce
Tartışamadığımız düşüncelere
İnananlar/inandığını söyleyenler
Rahatça ve özgürce
Tartışılmayan düşünceler
Asla özgür değillerdir
Ve özgür olmayan düşünceler
Özgür düşüncelerle yıkılıp giderler
Günümüzde,
Tartışılamayan
İdeolojik ve kültürel
Yasalarla ve tarihsel
Dayatılan hiçbir düşünce
Özgür düşünce değildir
Ve günümüzde
Özgür olmayan
Dayatılan her düşünce
Yarın yok olup gidecektir.
İnsan ve insanlar
Düşünce ve özgürlük
Temelinden ele alındığında
Ancak tanrı kitabındaki özle
Gerçekten özgürlüğe ulaşırlar
Çünkü ancak
Tanrı kitabında
Tanrı kulunun/insanın
Kendisi ve diğer insanlar
Üzerinde baskı kurmasını
Hidayet kavramıyla engeller
Kulun kula köleliği
Tanrı ile kul arasına
Giren insan egemenliği
Tanrı kitabında yasaklanmıştır
Tanrı kitabında
Hidayetin kendinde olduğunu
İnsanlara gerçeği/hidayeti
Kabul edip etmeme konusunda
Asla dayatma yapılmamasını
Bu konudaki dayatmaların
Zulüm ve zalimlik doğuracağını
Bütün insanlara açık şekilde anlatır
Ancak,
Tanrıya inandığını
Kabul edip tabiliğini
Kabul veya zannedenler
Tanrı kitabındaki sınırları aşarak
Tanrı ile kul/insan arasına girerek
Tanrının insana verdiği özgürlüğü
Tanrıya isyanla geri almaya çalışırlar
Tanrıya gerçekten inanan
Tanrı sevgisi ve inancıyla
Düşünce ve hayatına yön verenler
Asla tanrı ile kul/insan arasına girmezler
İnancı/düşünceyi kabul noktasında
Kulu/insanı tanrısıyla baş başa bırakırlar
Tarihler göstermiştir ki,
Dayatmalarla önerilen düşünceler
İster tanrı adına söylensin
İster kullar/insanlar adına söylensin
Uzun süre hayatta kalamamışlardır
Tarih içinde yıkılıp kaybolmuşlardır
Veya aslından uzakta, özden şekilciliğe
Gelenek ve kültür olarak yaşamaktadırlar
Düşüncelerimde
Bilgilerimi ve inançlarımı
Özeleştiriye tabi tuttuğumda
Özgürlüğüme sahip çıkarak
Tanrının insanlara verdiği özgürlüğü
Kendimde ve bütün insanlarda görmek
Dayatmalardan uzakta düşünmek
Ve sonuna kadar düşündürmek için
Özgürlüğümü/özgürlüğümüzü ilan ediyorum
Bilgilere, düşüncelere
Tarihi geçmişe, kültürlere
Irkların, bölgelerin, törelerine
Her türlü ayrılık düşüncelerine karşı
Verdiğim kararların sorumluluğunu
Bütün aklımla/muhakememle taşıyarak
İçtenliğimle özgürlüğümü ilan ediyorum
18.12.2006 - İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 18.12.2006 10:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tanrı kitabında, 'Ey inananlar, Andolsun ki sizin göreviniz gerçekleri en güzel şekilde açıklamaktır. Siz açıkladıktan sonra gerçeği kabul edip etmemeleri için insanları zorlamayın. Onların gerçeği kabul edip etmemeleri sizi ilgilendirmez. Siz tebliğ/açıklama görevini yaparak görevinizi yapmış olursunuz. Her insan, inandıklarının ve yaptıklarının sorumluluklarını kendisi üstlenecektir. Onların inandıklarından ve yaptıklarından asla siz sorumlu olmazsınız. '
yine de şiirinden bir şeyler aldığımı hissediyorum.
saygılarımla:
rr.akdora
Bilgiye bağlı düşünce
Bilginin, değişken
Ve sürekli gelişken
Olduğunu bilmek
Kabul etmek zorundadır
Ancak düşünceler
Çoğu zaman bilgiyi
Temel almasına
Bilgiye dayanmasına karşın
Bilgiye hükmeder hale gelir
İŞTE GÜZEL BİR TAHİLİL VE YAKALAYIŞ. BU GÜZEL ŞİİRLERİNİZ .ONAR PUANI HAK EDİYOR ÜSTADIM. SAYGILARIMLA...CENGİZ ÇETİK
'Bilgilere, düşüncelere
Tarihi geçmişe, kültürlere
Irkların, bölgelerin, törelerine
Her türlü ayrılık düşüncelerine karşı
Verdiğim kararların sorumluluğunu
Bütün aklımla/muhakememle taşıyarak
İçtenliğimle özgürlüğümü ilan ediyorum '
.......
Üstadım,,,
İçten ,samimi ve duyarlı yüreğinize sağlık,
kalemin daim olsun !
Kutlarım.
Süleyman kaya
Eğer prensipler size uymuyorsa seçim yine sizindir.Buradaki tavır alış kişiyi bağlar.
''La İlahe İllallah-Allahtan başka ilah yoktur '' diyen kişi gerçek anlamda özgürdür.Özgürlük denen şey bu dünyada geçerli olduğuna göre; bir insan malı mülkü parayı makamı ve hükmetme duygusunu bütün hırslarını bırakıp Allah'a yöneliyorsa o kişiden daha özgür kimse yoktur.Çünki o insana, herhangi bir kişi kuruluş ideoloji ve fikir akımı v.b. sizin de dediğiniz gibi bir dayatma yapamaz.Eğer o insan bu konuda gevşekse özgürlüğünü yitirir.
Genel havanız hep ego merkezli olduğundan; egoyu herşeyin önüne koyma gayretinizden dolayı üslubunuza yine itiraz kaydımı koyarak emeğinizi tebrik ederim.
Ayrıca tarihi tarafsız olarak okuyun.Ve Lütfen insanların neler yapmaya çalıştığından ders alın öyle bir çırpıda atılıvercek birşey değil insanlık tarihi.Burada biraz E.Su etkisi gördüm doğrusu :))
TÜM YORUMLAR (9)