Sevgiyi nefreti
Düşleri, erdemi
Tanımladılar bana
Ağaç gibi yetişirken
Dal budak kıldılar beni
Düşman geçmişin içinden
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
çok hoş kendi içinde sorgulayıcı ve hayata dönük bir çalışma bırakmışsınız teşekkürler sevgi ve saygıyla kalın
Ey öğretenler
Ey öğretilenler
Bırakın yakamı artık yeter
Ömrüm yalanlarınızla geçti gider
Sevgimi, nefretimi
Dostumu, düşmanımı
Doğrumu, yanlışımı
Öğreneceğim yeniden
Uzakta özgürce sizlerden
Ne dal olacağım ağaçlara
Ne ağaç olacağım dallara
İnsanca insanlığımda
Yaşacağım artık hayatta
Gökle yeryüzü arasında
Doğallığın özgün yasalarıyla
Sevgi, saygı paylaşımlarla
Düşmanlığa savaşa hayırlarla
müthiş bir final ve anlatım....hocam teşekkürler
oysa gerçek tarih nekadar da farklı.....
herkesin gerçeğine ulaşması dileklerimle..
'İnsanca insanlığımda
Yaşacağım artık hayatta'
ne mutlu başarabilene
çok güzel söylüyorsun ama bırakmazlar dostum, bırakmazlar. biri gelip insanca yaşamana bir fitil salar ve huzurunu bozar. iyi niyetleri sevmez oldu bizim toplumumuz. meyveyi ağacından yemeyi sevmezler. o meyve aracıların el değiştirmeleriyle gelecek önümüze. tazeli solmuş, değeri artmış olarak gelecek ve o zaman yiyeceğiz.
keşke düşmanlıklar olmadan insanca yaşayabilsek. ama bırakmazlar dostum, bırakmazlar.
saygılarımla:
rr.akdora
evrenselliğin yakalandığı , sorguyu derin bir tefekkürle zorlayan nefis bir şiir.üstadım saygılarımı sunuyorum.hayran oldum yine.
Ağaç gibi yetişirken
Dal budak kıldılar beni
Yürekten kutlarım şahsınızı Mehmet Abi. Saygı ve sevgilerimle baki selam ve de tam puan.
Sevgimi, nefretimi
Dostumu, düşmanımı
Doğrumu, yanlışımı
Öğreneceğim yeniden
Uzakta özgürce sizlerden
Ne dal olacağım ağaçlara
Ne ağaç olacağım dallara
İnsanca insanlığımda
Yaşacağım artık hayatta
Gökle yeryüzü arasında
Doğallığın özgün yasalarıyla
Sevgi, saygı paylaşımlarla
Düşmanlığa savaşa hayırlarla
yüreğine sağlık üstadım yine veciz bir şiir kaleme almışsın kaleminin farkı ortaya çıkıyor hemen tebrikler selamlarımla
bir gün düşman olacakmış gibi sev
bir arkadaş olacakmış gibi kavga et
demiş atalarımız:)
GERÇEKLERE PARMAK BASMIŞSINIZ.
tASAVVUFTA ÇOK RAHATLIK İYİ DEĞİLDİR ASLINDA.
BÜTÜN FİKİRLERE SAYGILIYIZ.
kALEMİNİZ DAİM OLSUN........çORUMDAN SAYGILAR
Karşıtlıkların felsefik irdelenmesiyle didaktik ve eleştiri şiiri şekillenmiş.Kutluyorum değerli kaleminizi...Saygılarımla...
Bu şiir ile ilgili 48 tane yorum bulunmakta