Seni görünce
Damarlarında dolaşan kan olurdum
Seni gezer dururdum damarlarında
Ama yine beni kalbine almazdın
Kalbinin duracağını bile bile
Nefret büyüttüm o günden beri doğan güneşte
Açtığım her perde nefretim oldu
Hiç bir güne doğmadı güneşin sarı ışıkları
Nefterin siyahlığı vardı tan yerinde
Gözlerimi açmışım açmamışım farkeder miydi?
Su içmek gibi ayrılık içiyorum kana kana.
Bir hasret duyarcasına zehir gibi yanıyor içim.
Düşünceleri yedim bitirdim, bedenim tok.
Ruhum dünyadan bihaber
Acının tadına varıyorum dilimin hissiz kısmında
zamanların hep durağan
havada asılı kalan bir güvercin misali
olman gereken yerdesin ama zamanın geçmiş
bir resime bakar gibisin
yaşam iki boyuta indirilmiş
doğruyu gösteren ama duyguları dondurulmuş
Dudakların hafif aralık
Bana içten içe gülümserken
Öyle kalacaksın aklımda
İçimi acıtası bakışların
Hep takılı kalacak aklımda
Kalbimi burkacak
Acı bir bekleyişin son anları
Damla damla akıyor zaman
Bu kapı arkası karanlık
Işıkları şimdiden kapatmalı
Hani dururdu bazen zaman
Her karanlığım ağrıyor
İçimde olmasam daha memnun olurdum
Gecem gündüzüm kabusun içinde
Kendi karanlıklarımda korkuyorum
Hatırlamak istemediklerim hep peşimde
Ben mi bağlıyım hala, onlar mı ısrarcı;
Benle olmaya alıştın birde bensizliği dene bakalım
nefes almadan yaşa birazda
kanatsız kuşlar düşün uçabilen
pembe gözlüklerinle bak dünyaya
bensizlik bizsizlik demek anla
içinde bizsiz cümleler kur
Senle konuşsamda duyma beni
Anlaşılmayan insanlar katagorisindeki yerim ayırtılmıştı zaten
Bulanık bakışlarını yadırgamıyorum artık
Kalabalık içinde yalnız olan benmişim meğer
Kapatıyorum pencerelerimi
Bu kadar bakıp görmemiş olmamı anlayamam
Her defasında ne olur gitme dedim,
sen hep gittin.
Her gidişinde bir parçamı alıp götürdün benden,
beni zengin acılarımda yoksul bırakıp.
Her döndüğünde hiç bir şey olmamış gibi karşıladım seni,
aldığın parçamı bir hediye gibi kabul ettim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!