Aklımın çeperinde kudurmuş nehirler yüzüyor
Bir damlası boğuyor beni
Yolunu kaybediyor göçmen kuşlar
Bahar akşamları
Karlı bir ülkenin taş duvarlarında tünüyor
yağmuru olmayan toprakların
çatlamış yüreklerinde
nehir düşleriyim
güneşe sevdalı uçurumlarda
ışıksız yıldız
baharı yitik bir kışın
bir akşamüzeri
önce mavi lacivert’e dönmüş
sonra kararmıştı rengi
gün ölüyordu ufkun cehenneminde
ve tanrılar çiziyordu yine
savaş, kan, barış, umut aşk ihanet
Senin parandır onlar Hasan usta
Sabahın ayazında yollara düşüp
İçinde yaşayamadığın
Şu kocaman evleri tuğla tuğla ören
Nasırlı ellerinin parasıdır
her şeyimizi satıyoruz
evet her şeyimizi
para için ellerimizi satıyoruz
gözlerimizi mesela
zavallı gözlerimiz o kadar çok şeyi görüp
görmemezlikten gelmek
Şimdi seni düşünüyorum
Gecenin tam da orta yerinde
Kırıyorken dışarıda
Dallarımı fırtına
Korkuyorum bu ıslıktan
Çığlıktan
bir kadın
farkında değil yaşamın
nefes aldığının farkında değil
ellerinin, ayaklarının
varlığının farkında değil
farkında değil yoksulluğun artık
gidersem
gün henüz doğmamış olmalı
alaca bir karanlıkta çıkmalıyım sokaktan
saatim
çalmamış olmalı kalmaya
amaçsız adımladığım caddeleri her akşam
Ağlama
ağladığında
içime akıyor nehirlerin
taşıyor içimden
ve deniz düşüyor göz bebeklerime
kirpiklerimden
KÖMÜR KARASI GÖZLÜ
SOMALI KARDEŞLERİM
Cellatlarımız gelecek
Bu şehre bugün
Biz yatıyorken toprağın içinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!