Bizim çocukluğumuzda;
Sokaklar bizimdi sonuna kadar.
Oynardık durmadan, bıkmadan, usanmadan,
Körebe, seksek, saklambaç…
Oyuncaklarımızı kendimiz yapar,
Kendimiz oynar, kendimiz bozardık.
Her şeyi paylaşırdık kardeşçesine.
Hadi sende vur
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Devamını Oku
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Teşekkürler üstadım
bize de öçzgürlüğümüzü hatırlatıp
iki nefes aldık sayende
tebrikler
Sevgili Şairin anlattığı çocukluk yıllarımız beraber geçti....Aynı sınıfın havasını teneffüs ederek....Yıllar sonra Antolojide yine kader birliği......O şair ben şair ve işte buluştuk yine.Aynı yıllarda o bir ilçede Milli Eğitim Şube Müdürü ben bir başka ilçede Milli Eğitim Şube Müdürü...
bir çocukluk şiiri senden candost bir de benden olsun bari dedim va işte sayfana ekledim.
saygı ve sevgiler kardeşim Duran
Çocukluk Yıllarımız
Ne Affan Dede kaldı,
Çocukluğumuzu bize satacak.
Ne de yaşıtlarımız.
Bize o günleri hatırlatacak....
Hepsi göçüp gitmekteler,
Üçer beşer...
Ne yaşamışsak,hepsi dünlerdedir.
Güzel günler hep, dünkü günlerdedir.
Böylesi üst üste değildi dertler,
Evler yükselmiyordu kat kat.
Bahçeli evlerle doluydu,
Erzurum,Çumra Manavgat....
Yediğimiz her şey bahçemizdendi,doğaldı.
Soldurmuyordu benzimizi yapay gıdalar,
Yanaklarımızsa; al aldı.
Ne yaşamışsak,hepsi dünlerdedir.
Güzel günler hep, dünkü günlerdedir.
Oyuncak falan almazdı babalarımız,
Mutluluk çok,ama para yoktu...
Erkeklerimiz yaparken kendileri toplarını,
Kızlarımız bebeklerini eski bezlerden yapardı.
Nasırlaşan yalnız elleri,ayakları değil,
Yürekleriydi analarımızın sevgiyle.
Bizler donanalım diye bilgiyle.
Ne yaşamışsak,hepsi dünlerdedir.
Güzel günler hep, dünkü günlerdedir.
Her hava karardığında,
Yemekler yenir,
Sokaklarda saklambaç oynanırdı.
Annelerimiz tarafından bile ip atlanırdı.
Şöyle düşünüyorum da....
Hele Ramazan Günlerini,
Davulcunun peşi sıra biz de giderdik..
Davulu ısıtmak için yanan ateş değilmiş meğer,
İçimizi ısıtan.
Ne yaşamışsak,hepsi dünlerdedir.
Güzel günler hep, dünkü günlerdedir.
Çarşılar bir başkaydı o zamanlar.
Günümüzde olmayan meslekler vardı.
Kalaycılar; tencere,tabak kalaylar,
Güğümleri,ibrikleri yepyeni yaparlardı.
Nesli tükenmek üzereyken yetişsem de,
Semercileri de tanıdım.
Nedendir bilmem,
En çok seyrettiğim nalbantlardı.
Ne yaşamışsak,hepsi dünlerdedir.
Güzel günler hep, dünkü günlerdedir.
Televizyon denilen bir alet varmış,
Şöyle bakılınca,lokum kutusu kadarmış,
Dünyanın her yerini görürmüşsün,,
Denilen günlerdi.
Televizyon nitekim Türkiye’ye geldi,
Çok geçmeden bizim eve de girdi.
“televizyonunuzu kapatmayı unutmayınız”
Uyarısından sonra başlardı şiddetli gürültü.
Ama çok güzeldi.
Bir kanal ardı ve herkes onu seyrederdi.
Cumartesiler iple çekilir,
Yerli film seyredilirdi.
Kimse anlamasa da,
Halâ Pazar Konserlerinin önemini.
Ne yaşamışsak,hepsi dünlerdedir.
Güzel günler hep, dünkü günlerdedir.
Mustafa EROL
15.AĞUSTOS.2006
MANAVGAT
bizim neyimiz vardı ki usta? düşlerimizden başka! kalp'ten kalem'e uzayan yolda eksik olmasın yüreğinden şiir- tebrikler.çetin duran.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta