Kendine geldiğinde lise bitmiş olacak
Hayatı, insanları o zaman tanıyacaksın
Kişiliğin oluşacak yavaş yavaş
Hedeflerin su yüzüne çıkacak.
Derin bir sessizlik olacak bir an
Önce uzun uzun düşünecek
Ben tutmayan karı tutmam
Kar dediğin lapa lapa yağacak
Bastığımda sıkışmayı duyacağım
Yollar kapanacak arkadaş
Kar dediğin lapa lapa yağacak
Araba sürerken ÖZGÜR
Şiir yazarken duygusal
Müzik dinlerken sakin, lakin
Satranç oynarken saldırgan
Maç yönetirken coşkulu
Dans ederken CAN’lı
Olması gerekenlerin olmadığını göreceksin
Doğrular hep kâğıt üstünde kalacak
Şöyle bir baktığında zorbaları göreceksin
Çoğunlukla da onların dediği olacak
Ya dehşete kapılıp susacaksın, korkaksın
İçimiz yaşam sevinciyle doluyken görüşelim
Ne sen beni öldür ne ben seni
Islak belki ama ateşli öpüşelim
Ne sen beni söndür ne ben seni
Olgun bir çocuk gibi uslu
Sordum kendi kendime
Bir daha arasam mı?
Önce hayır dedim
Hiç yapmadığımı yapmadım mı
İki kere aramadım mı
Birincisinde tanımadı
Korkaklıktan öte ihanetti
İmza sahibi Abdülhamit’ti
Bahriyeyi Haliç’e hapsetti
Apse Çanakkale’ye aksetti
Tam otuz üç yıl esir kalmaya
Şiir yazmayalı çok oluyor,
Aşık olmayalı da bir o kadar.
Deyim yerindeyse,
Değil!
Deyim zaten yerinde,
Hatta göbeğinde, odağında,
Asosyal ve yanlış yolda ya da
Doğru yolda ters yöne mi gidiyorum?
Bilmiyorum, olabilir.
Kendimi suyun akışına bırakmak
Bana zor gelir, öyle kolaya alışmak.
Bence mutluluğun sırrı
Yine bir güne gebe dünya
Bir yaprak daha kopuyor takvimlerden
Askerler bir adım daha atıyor şafağa doğru
Ve suç kokan duvarlarda bir çizik daha.
Kıyamet adlı o dev kitaptan



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!