Darası olmaz sevgilerin …
Gönül terazisinde,bir kefe boş kalır bazen.
Çehrede bir tebessüm sahne alır mecazen.
Sevgili…
Yağmur ne renk yağar kuru gözlerinde?
Aşk ne renk…
Gökyüzü neden ağlar durmadan?
Hangi sevdaya, ihanete…
Hasret ırmağındaki bir kuğu gibisin.
Tüller ardında bir kumru.
El uzatınca kanatlanacak olan.
Gecenin karanlığındaki ay gibisin.
Güneşi kıskanıp duran.
Oysa şiirlerin en güzeli gece yazılmadı mı?
Senin aydınlığında…
Bilmediğim bir lisanı konuşuyor ruhum.
Uzat elini ey lügat!
Ey gökyüzü, sen söyle son sözü.
Ay gibi masum, kara kaşı,kara gözü.
İsyan değil hâşâ beni bilirsin.
Nasıl geçer içimdeki bu sızı…
Bakışların buse kondururken gönlüme.
Ağlar yine bir keman, hüzünlü sesiyle.
Avşar gözlüm, biraz anla halimden.
Uçurumdayım ‘’YARDAN’’ düşüyorum.
Güzel yüzlüm, bırakma tut ellerimden.
Gönlümdeki ‘’AHUZARDAN’’ üşüyorum…
Özgür BEBEK
İSKENDERUN
16/02/2012
En sevdiğim, bir dağıt da düşlerinin üzerindeki sisleri göreyim sendeki beni.
Bakayım terazindeki değerime, bendekini sorma ölçemedi seni aptal terazi ve artık bozuldu.
Kime ne değer vereceğini bilemez oldu.
Biliyor musun içimdeki yalnızlıklar hep mutlu sayende, bir an bile tek değiller.
Filozof düşkünlüğünde, naftalin kokulu senli zamanlarım var benim.
Bir hücredeyim, anahtarının nurlu yollarda bir zamanlar ümitler ekilen ve ekildikten sonra kaderin etrafına mayınlar döşediği en ümitsiz fidanda olan.
Ömrüm, bir buz misali erir taze elimde
O su akacak bir gün, buruşmuş bedenimde
Kader sayfamda elbet bir nokta belirecek
Azrail’i gören ruhum, korkudan delirecek
Toprak altında sesten uykuma dalamazken
Beynime giren böcek ne haldeyim görecek
Omuzlarımda yük yok melekler başucumda
Nerede sevaplarım? Günahlarım hücumda.
İliği keşkelerle dolu nice kemikli diller var…
Bir ayrılık anında gözler dolar ama tek kelime çıkmaz hani..söylemek istediği ne çok şey vardır oysa…
İliği keşkelerle dolu nice kemikli diller var…
Daldığım zaman gözlerine
Sanki cennetin kapısından içeri bakıyorum
Dokunduğumda tenine
Aradığım ama asla ulaşmak istemediğim gizemin…
Sesini duyduğumda ise gamzelerimi hissediyorum
Saçların aramızdaki bağlar gibi sık ve güçlü
Seni bir dörtlüğe sığdırmak mı?
Sen ki; bir ömür seyredecek kadar güzel.
Şu sükutun zincirini kırmak mı?
Sükut ki; içimdeki sessiz çığlıkla özel...
Özgür BEBEK, İSKENDERUN 07.02.2012
Geldi bir gece vakti omzunda heybe
Sırtında koyun postu ayağında çarık
Yörük ozan bu laf ağızda hey be!
Elinde bağlama başta nakışlı sarık
Yörük ozan kim kaldı senin uğramadığın
Hayal alemimde,şiirlerimi çizen ressamın
tablolarını kaleme dökerim bende
yazı ve tura derler bize
bir nokta gibiyiz bu alemde,başı ve sonu aynı olan
düşler madalyonunun iki yüzüyüz biz
bazen merak ederim,fırçanın kağıda kattığı manayı
Sen ağlama…
Tabiat döngüsümü gözünden akan yaşlar
Bahtının karasımı o kurban olası saçlar
Bu kader yolunda tırnağına değen taşlar
Sabır tesbihinin taneleri sevdiğim…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!