Çırılçıplak
Bir şehirdir Ankara,
Bi' o kadar da samimi.
Gri tenini
Örtmek için kullanmaz
İpek çarşaf misali
karakteristik histeri,
kekremsi, kaba, kirli hisleri
ve hırs ile bırakılmış
derin yara izleri.
şehrin acizleri,
sihriyle boğazlarken
Varlığımın yokluğa
döküldüğü
yerdeyim.
Gecemin her yerine batmış
güneş
Ölmek-
Dolandırılmış sokaklarda,
Yanlış anlaşılmaktan övünüyoruz
ben ve gece.
Sadece
övünüyoruz ama kibir yok
ne onda ne bende.
**1
Sevebilirsin...
Ama onun için kainat,
mahvettiği hayatların
koleksiyonu...
samanyolu,
"Ben içimdeki savaşı dindirebilmek için
şeytanıma barış adını verdim."
Bir sokak lambası ışığında
sararırken bileklerimiz,
Pencerende anılar birikir,
Güneşten bir neşter,
Yarıyor bileğini,
Baştan sona.
Bi sonu yokmuşçasına
Yada hep bir sonu varmış gibi.
Kanatları kızıl bir kırlangıç
Dudaklarım kuruyor öldürülmeyi beklerken,
Birileri tarafından, bir şekilde, zamansız.
Soranlara keşke diyor susuyorum.
Göz kırpışlarında dinlenebiliyorum bir tek.
Yetmiyor.
senin yüzünden benim,
benim yüzümden o'yum.
ben ne zamandır o'yum?
onları benliğine
senleştirdiğinden beri.
biz size onlar,
Kalem yeter mi yeşili anlatmaya?
Yetmiyor.
Ellerin toprak, kokun petrikor.
Her göz kırpışında bir peygamber,
ilk oğlunu
kurban veriyor



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!