İsmi koyulmamış bir korku taşırız
Her gün besler, büyütür kaygımız
Aramızda hep sicim payı kalacak
Ya bir düğüm ya da tasma olacak
Sıkı sicimle gevşek ilmek atılacak
İnanmak için bir dünya yaratmak
İnanılması için bir dünya yaratmak
Bir şairi, tanrısından ayıran fark
Sözler şirk olur, kağıda yazarak…
Tövbeler karışsın mısralara
Çiziyorum bir kağıda suretini
Bir heves gemi yapıyorum, senden seni
Usulca teslim ediyorum, hür maviliğe
Gidiyorsun şimdilik martılar eşliğinde
Derin sulara yaklaştıkça
Bir kız çocuğu henüz 16 yaşında
Ondan önceki ağabeyi doğmasa
Kim bilir ölecekti daha ilk şafağında
Şimdilik ölümüne kadar hayatta
...keşke ilk hatası bu olmasa
Her geçen kervana bir umutsun...
Yedi tepeden baksan yekünü bulursun
İki yakan bile bir araya gelmemişken
Söyle İstanbul, sen cefaya mı yolsun?
Görmen için geziyi, ayna tuttuk sana
Biteviye ilişkilerin yan etkisidir ayrılık
Kılavuzunda bulunmaz tanımı
İçeri bir virüs gibi girer, kemirir
Ta ki senden bir şey kalmayana değin
Aklar düşmeden evvel, aklını başına almalı insan
Ders: Matematik
Konu: Kesirler
Kara tahtada...
Çok konuşanlar ve gelmeyenler
Şu soğuk günlerde, göz pınarları kurur mu?
İçime aksa da yine görünmese olur mu?
Sel olunca, geride enkaz bırakıyorum
Çığ olunca, tüm dehlizler kapanıyor
Hiç gelmeyecek bir yardım için uzun değil mi bu zaman ?
Oyunun adı:
"Her güzel şeyin bir de sonu olur"
Şimdi son sözlerin, son bakışların sahnesi
Derhal iki bilet alınmalı en önlerden
Aceleye getirilmiş bir oyun, kıssadan hissesi
Çekmeköy' den Suruç' a
Barıştan cihada
Zavallı ülkemin bir yerinde bayram namazı
Cihad çağrısı ve savaş nidaları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!