Sen bilir misin!
Çaresizliği, imkansızlığı,
Zamana karşı koyamamayı,
Dipsiz bir kuyudan su gelir diye beklemeyi,
Belki de bilirsin ama, kabullenemezsin,
İşte ben, bu hallerdeyim,
Buzul mavisi gözlerinde donmak,
Dünyanın çekirdeği gibi sıcacık yüreğinde ısınmak,
Sevgi dolu ruhunda sonsuza kadar yaşamak,
Yaşamak ki, bir okyanus gibi engin,
Bir su damlası gibi yalnız…
Hayat akıp giderken avuçlarımdan,
Bir umuttu seni beklemek,
Umutlarımın tükendiği bir anda,
Çıkıverdin karşıma,
O, olamaz diye tereddütler yaşarken,
Bir anda kollarımda buldum seni,
Gördüğüm ilk Ay yüzlü insan sesin,
Baktığımda serinlik verensin,
Yanındayken huzurla dolduğum,
Bu dünyadan başka âlemlere aktığımsın,
Adın gibisin biliyor musun,?
Bugün ağlamayacağım,
Çünkü sana söz verdim.
Ama yarın ağlayacağım,
Çünkü, yarınlar bizim olacak,
Bu güne kadar yaşadıklarımızın,
Hepsi geçmişte kalacak.
Uzaklardan esen rüzgârda kokun,
Savrulan yapraklarda sesin,
Kurumuş dudaklarımda ismin,
Yüreğimi yakan sevgin,
Hiç bitmesin, olur mu?
Saatin, gecenin yarısını gösterdiği bu vakitlerde,
Uzaklardan gelen sesin işitiliyordu.
Beni ilk kez gören birisi ölmüş olduğumu sanabilir,
Dünyadan kopmuş haldeydim,
Saatin yelkovanı, akrebin yavaşlığına inat ilerliyordu
Zaman ve mekan kavramını unutmuştum.
Yüreği sevgi dolu aşkım,
Ben seni öyle çok öyle çok sevdim ki,
Ne yüreğime ne de dünyaya sığdırabildim.
Sessizce haykırdım,
Sesimi senden başka duyan olmadı,
Gecelerce düşündüm, düşündüm, düşündüm,
Çok yalnızım,
Uzatsam ellerimi tutar mısın,
Beni sımsıcak sarar mısın,
Bu yalnızlığın verdiği soğukta,
Beni kalbinden atar mısın,
Üşüyorum,
Hep yolunu beklediğim evlat,
Özgür olup estin yüreğimizde.
Dünyanın en güzel insanındaydın,
Bir anda uçup gittin ellerimizden.
Her aklıma geldiğinde, dalıp gittim uzaklara,
Yaşayan bir cenaze gibi kaldım ortada,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!