ÖZGÜN EDEBİYAT TARİHÇİSİ ÂŞIK ÇELEBİ (Gülce-Buluşma)
Koşan yağız atların, nal sesi gibi zaman
Yiğitler ve bilginler, diyarı oldu mekân,
Soyum ki; oğuz göçer, gelir orta Asya’dan,
Osmanlıyla şahlanır, Türk dediğin ne yaman
On altı düveliyle de hep adaleti dağıtan
Dünya Türk mekânında, yaşadı çağı, umdu tan
Kahraman ve de çalışkan ecdadımla gurur duydum
Âlim ve âşıklar yurdu, olmuş vatanım her zaman
…Kelimeler sıkışıp kalsa da dilimde
….Yine soyumdan, cihana ün salan
…..Osmanlı hoşgörüsüyle ve adaletli iklimde
……Yaşayan zatı muhterem Aşık Çelebi’yi
…….Anlatacağım size, sözcükler arşa değiyor içimde.
Asıl adı pir Mehmet olan Âşık Çelebi
Okuyup işitelim ve bilelim helebi,
…Yıl bin beş yüz on beşte,
….Bu günkü Kosova toprağı Prizren de doğar.
…..Ana, babasını her bebek gibi sevince boğar.
Soyu Muhammed nebi, soyuna da dayanan
Bağdatlı bir haneden, gelip aşka uzanan
Emir Buhari ile Bursa’ya göçüp konan
Seyyid Muhammed Netta, onun büyük dedesi
…On dördüncü yüzyıl sonunda buraya yerleşti
….Babası Seyyid Ali de bir Osmanlı efendisi
…..İkinci Beyazıt dönemi kazaskeri
……Müeyyedzade Abdurrahman efendi’nin kerimesi
…….Onun biricik kızıyla hayat boyu evlenip eşleşti.
Farsçayı çok iyice bilen, yüzü gamzeli babası,
Birinci Selim zamanı, olur İnegöl kadısı
Bin beş yüz otuz beşte, kesilince can nefesi
Âşık Çelebi yetimdir, sürer hayatın çabası
Edebiyat ve ilimle, ilgilenen ismi âşık
İstanbul kazan o kepçe, bilgi peşindeki kaşık
Bilgi toplar kaşık kaşık, İstanbul’da aldı ışık,
Bilgisiz ve cahil olan, kişiye yollar dolaşık…
…Dedi ve Sururi Çelebi’yle Taşköprülü zade
….Abdulbaki Efendiyle Saçlı Emir Efendi ve de Arap zade
…..Karesili Hasan çelebiyle Ebusuud Efendi
……Ve birde eniştesi Muhiddin Efendilerden içti,
…….Yudum yudum ilim dolu bade, yaşadı hayatı sade
……..Dönemin ünlü bilginlerinin derslerine devam eder
………Böylece öğrenimini tamam eder
Taşlıcalı Yahya’yla, hayali’yle tanışır
Şiirin demini de, Zati ile konuşur
Kelamlar şiir olur, muhatap kulağına
Kulaktan da gönlüne; şiirsel, sel doluşur…
Bursa da memurluğun, hayatına atılır
Mahkeme kâtibidir, adliyeye katılır
…Bin beş yüz kırk birde,
….Emir Sultan vakıflarına yönetici yapılır.
…..Burada Bursa’nın güzelliklerini anlatan,
……“Bursa Şehrengizi” adlı şiirsel mesnevisi,
…….Tarafından kaleme alınıp yazılır.
……..Bin beş yüz kırk altı da ise Bursa vakıflarını denetleyen
………Muradiye medresesi öğretmenidir Ruşenizade
……….Düzenlediği raporuyla görevden alır.
Dört yıl daha mahkemede, kâtiplik görevi yapar
Bin beş yüz elli de yolu, önce Silivri’ye sapar
Daha sonra Piriştine, iline de düşer yolu
Kâtiplikten kadılığa, devlet Serfiçe’ ye atar
……Buradaki Kadılık görevinden sonra da koşar
Vatan hizmetinin iştahıyla,
Narda kadılığına atanır.
Narda voyvodalığı yaptıydı,
Ferruh Kethüda ile dadanır.
Musa kadının da bu şehirde,
Kadılık yaptığı da saptanır.
Bu iki eski görevlinin de,
Etkisiyle görevden alınır.
…Bin beş yüz altmış iki de Alanya kadılığına yollanır…
Kanuni’nin gazeline
Güzelce bir tahmis yazar.
Tahmis gazelin her beyit,
Başına üç mısra katar.
Sonra onu kanuniye,
Götürüp de şevkle sunar.
Bu yüzden padişah onu,
Önce Niğbolu’ya atar
Niğbolu kadılık yolu, başka bir kapıyı açar
Bin beş yüz altmış üçlerde, Çernovi kadısı yapar
Tuna yoluyla Belgırad’a, giden padişah kayığını
Oturduğu iş mekânında, sever okşarda bıyığını
İstifini bozmaz da densiz, sultan karşılamaya çıkmaz,
Göstermez padişahımıza, kadı hürmetin layığını…
…Padişahın huzuruna gelenlerin başlarında kavuklar
….Bunu söyler Padişaha yalaka ve dalkavuklar
…..Bu görevinden de alınır, duruma güler tavuklar…
Zigetvar’dan İstanbul’a, dönen İkinci Selim’e
Bir lâmiye gazel yazar, lam uyaklı son kelime
Sunar lâmiye gazeli, İkinci Selim hünkâra
Hünkarı dedi ey Âşık, Makedonya Kıratova
Kadı olarak senindir, git göreve o ilime
Bin beş yüz altmış altıda, uzun süre çalıştığı
‘Şairlerin Duyusu’nu, yine İkinci Selime
Taşköprülü zade’nin de, ‘Şakayık’ı buluştuğu
Çevirisini yaptı da, bir güzel kelime kelime
O gün sadrazam Sokullu, Mehmet Paşaya sununca
Sokullu Mehmet paşası, çeviriyi okuyunca
…Üsküp kadılığına getirilir, kalan ömrü boyunca
….Bin beş yüz yetmiş ikide,
…..Cebrail burada alır canını, vadesi dolunca…
Doğusundadır Üsküp’ün türbesi
Dolu gitmiştir bilakis heybesi
Vatana hizmet, etmektir gayesi
Bu sebeptendir, tüm görev payesi
Bahsedeyim size canlar, birazda eserlerinden
Bizimdir Âşık Çelebi, şairlerin pirlerinden
Bursa Şehrengizi adlı mesnevi
Bin beş yüz kırk birde, yazdı eseri.
Türkçeye çevirir, farsçaydı nev’i
Şehitler Bahçesi adlı çeviri
…Yazmıştı bu güzel eseri
…..Hüseyin Vaiz’in kalemi…
……Peygamber torunu Hüseyin’in Kerbela’da ölümünü,
…….Anlatır bu eser o günkü vahşeti alemi….
Serfiçe kadılığında, o güne kadar yazdığı;
Bütün kaleme aldığı, dile dolanıp çözdüğü
Gazel, kaside ve bendi, ‘Divan’ adlı eserinde
Topladı hepsini onda, dillendi görüp gezdiği.
Birinci Süleyman’ın Zigetvar seferini
Kaleme alıp yazdı, bu gözlem eserini
Zigetvar Name verdi, içeriği bilinsin
Şehrin güzellikleri, ister gözlere insin…
Kâtiplik yaptığı, dönem denemesi
Edebi değerli, yazım derlemesi
‘Mahkeme belgeleri’ adlı şekerlemesi
Hadislerin güzelce, bir izahat namesi
…..‘Kırk Hadis Açıklaması’ adlı eserleri
……Vardır dostlar, istiyorum bunlar bilinsin.
Çeviri eserlerinden biri şudur ki;
Huzursa, Sultan Sencer’in huzurudur ki,
Bu İmamı Gazalinin Şuurudur ki,
Gazali konuşup derledi sözlerini
Farsça eserini yazdı böyle hepsini
İşte onu Farsca’dan Türkçeye çevirdi.
…‘Hükümdarın Altın Parçası Öğütleri’ adlı kitabı
…. Arapçasından Türkçeye çevirip bize ulaştırdı hitabı…
‘Şairlerin Duyusu’ndan, bahsetmiştim biraz size
En önemli eserinde, ne var bildireyim göze
Âşık kendi yaşamından, önemlice kesitlerle
Uzun bir önsözle başlar, öz bilgiler verir bize
…On dördüncü ve on altıncı yüz yılda yaşamış olan
…..Üç yüz elli kadar şairin yaşam öyküsüyle dolan
……Ebcet hesabına göre düzenlenerek yer bulan
……..Bilgiler ve hayat hikayeleri gelir sayfalarda dizelere…
Aşık Çelebi’nin, kendi görüp, duyduğu bilgiye dayanması,
Çağında yaşayan şairlerin, pek çoğuyla dostluk yaşanması,
Bu sebeple hepsiyle de yakın, ilişki kurulmuş olunması,
Daha önce ölen şairlerin, en yakınlarından dinlenerek;
…Bu şairlerin hayatı hakkında, detaylı bilgiler toplanması
…..Bu eserini, çokta önemli, bir kaynak haline getirmiştir.
……Şairlerin karakterleri, onların yaşamları ve çevresine
…….Biyografilerden sonra geçilmiştir şiirlerinin örneklenme evresine
……..Bu ayrıntı ve örneklemeler nedeniyle,
………Bu eser kendisine benzerlerinden ayrılır dedirmiştir..
Âşık Çelebi eserde, üç şehir hakkında şöyle
Bir saptamada bulunur, söyler ki bence bu böyle;
‘Adına mahlas eklerler, Pirizren’de oğlan doğsa,
Farsça konuşmaya başlar, Yenice’de oğlan doğsa
Belinde divitle doğar, Piriştine’de de olsa.
…..Dolayısıyla, Prizren şairler yatağı ve kaynağı,
……Yenice Farsça konuşmanın ana ocağı,
……..Priştine ise biliniz ki, nice katipler yatağıdır”
……Aşık Çelebi;
Şairlerden bir şair, hem ozan, hem de Âşık
Şiirleri yalın ve basit; dili, dile alışık
Ve de günlük konuşma, diline de yaklaşık
Ana tema olarak; aşk! diline dolaşık
….Aşk olmakla birlikte işlediği genel konu
…..Yaşanan pek çok olayı, şiirlerinde edinir konu ve sunu….
……Köstendil Ilıcaları, Serfiçe ve Tuna
…….Narda’yı anlatan şiirleri de ekleyebiliriz buna,
……..Bestelenmek üzere yazdığı murabbaları
………En güzel örnekleridir bu konuda.
En önemli özelliği, âşık ve de kâtip kulun
Yaşadığı zaman olan, ol on altıncı yüz yılın,
Edebiyat tarihçisi, olmasıdır en özgünce
Görün ne cevherler yaşar, ecdadımda bizden önce…
Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey
Kayıt Tarihi : 6.7.2010 14:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
www.fethullahgumus.com
TÜM YORUMLAR (6)