özge yüksel
düşüncemizle tasarlar ellerimizle yaparız
eşyayı
eşya bizi baştan yaratır
taşı yerden alır
boşluğa atar
eylem
taş yerden eylem durduğu yerden
düşününce fikri
taşı taşla aklını kazır
salih silah eder kendine
eşya verir hayatına
yeni amaç edinir
yine bir başlangıç kazanır
zamanla baki ile ortak
tunçla iş birliği demirle tanışır
çelik'i bulur
çivi çakılır sürgü kurulur perçin ile
akıl kilidine kurulur
anahtar elinde düşüncesi
şirketini açar holdingini kapar
akıl insanda insan doğasında
can başlangıç olarak durur
es verir
müziği keşfeder
uzun kısa ses es makam tayin olur
çalışma düzenimiz belirir
dinleyen seyirciler çalışan ülkeler
eylence ruh dinginliğinde sakince
beden deliliğinde enerji seviyesi
anında hızlı yavaş halil
basamağa dikkat
sese uyma hareketi uyarlama
sesler yüreğini kazanır ritmi yazılır
yazı icabi olmuş konuşan gülüzar
canan söyler
fikri düşünüce eylemi bulur
denize bakıp suya taş atarken
eserine kavuşturur ruhi
kitap dolu kütüphaneye koşar
eser vardır ruhi yetişemez
can son notaya basar
canan susar
piyanoda durur
seyirciler başlar gürültülerine
zaman doğup ölüyor
an yeniden atıyor
hayat devam ediyor
nurhayat
çivi yamulur ve paslanmaya durur
demir ihtiyarlar
kurşun kalem biter
hayat gibi
gövdesi odundan canı kurşundan
ağzı kalem traş açar gözünü
fikri de beş duyusuyla bakınca düşüncesi açılır
koca ağzı düşüncesi
aklını yetirir fikrini yedirir, fikri
gün güneşle açılır
nur hayat uyanır, canlanır canan
eylem hamur açar
fikriye olan sevdasını yoğurur
yok eder
suyu unu tuzu patetesi havucu peyniri
bir var eder
karşı inşaatta harcı karar ustalar
bina eder
her şey karılır toprak
bir şey çimlenip biter kuzular meleşir
çocuklar okula anne babaları işe gider
zaman bir yok eder hayat
doğanın kardeşi su annesi hava
can güneşle
doğanın eli su hareketi hava
can güneşle kızları ışık
arkadaşı nesrin oyuncakları gölge
güney kuzey dayı doğu batı amca
uyanınca ışık uyuyunca gece
ruhi aydınlatır ışık akıllanır
insan kranlığa kalmasın
inancını aydınlığa bağlar
boşa değil can güneşe aşık
mehtaba tutkun aydın
çekmecelerde kalan kalemler
taş katmanlarda fosiller
enerji kalmış bir can bitmemiş
buluntu sayılır
işleyen demir pas tutmaz
yazan eller var oldukça
fikriler ruhiler çoğaldıkça ışıklar
yazan beyinler gelişen teknoloji
silah tutan salihi tutar kalp pili
aklı eşyasına geçmiş
eşyası canını akıl eder
can müziği ile öyle bir noktaya geldiki
insanlığın çalışma düzeni teknoloji büründü
cana gerek kaldı mı
elektronik müzik var
masal
var olup yok olan ortam vardır
varol öyküyü görür
ortak arkadaşları orhan tanıştırır
varla yok arasında
allahtan
Naki Aydoğan
Kayıt Tarihi : 14.12.2020 00:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Naki Aydoğan](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/12/14/ozge-yuksel.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!