Ah karınca,
Sana bakmak içimi acıtıyor..
insan yanımı..
Böyle çalışmaklığını görmek ve
kendimin verimsizliğine şahit olmak
Sen benim askerî kanadımdın
ve bir gün yüreğimin sevgi devletine darbe yapacağın
hayalimin bile berisindeydi
Hayat suyum, renklenesi bir ebrûli gibi
Kazanında durgun ve solgun..
Boya beni dercesine hal diliyle solumuş.
Canlılık istercesine durulmuş.
Kazanımın başında okyanuslara giderken,
Hatîce'sini kaybetmiş Muhammed gibiyim..
Yoksa Kâbe'si yıkılmış Mekke miyim..
Mustafa'sına kavuşamamış Yesrib’deyim..
Sizin, ayetleri beklediğiniz gibi
ben de sizi bekleyeceğim Efendim.
3 yıl, 5 yıl arayla da olsa
düşümde / ruhumda
Maddenin evvelindeydi yaratılışı...
Engel tanımaz,,
ve tanışmazdı hiçbir engelle...
Muhabbetleri olamazdı onların.
Nokta-i müşterekleri yoktu zîra..
Künye'si ''teğet''ti..
Gözlerinde ışıltı görüyorum..
Sözlerinde fırın sıcaklığında bir ekmek güzelliği
Dileklerin, duaların; taze, canlı ve bekâya tutkun..
Sen; hafriyat ve sarfiyat içindesin.
Ben ise zihnimin bir yolunu bitirmiş,
Bugün ölebilirim! ..
Ansızın gidebilirim...
öyleyse ölmeden önce ölmeyi becermeliyim
Baki aşkı kana kana içmeliyim..
Satırlar usanmaz,
Sevgili onları sevdikçe.
Ve; yüz çevirmez hiçbir mısra,
Sırat: Köprü, geçiş, sınanışın meyvesi ve finâl..
Belki yuha’landın..
Belki alkışlandın ardınca..
Lâkin işte şimdi sıratın önündesin.
Dönme yüzünü ardına!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!