Gözlerin vardı ilk içimi çeken...
Sen konuştukça derinleşen,
Simsiyah bakışların,
Sence karanlık olan dalışların.
Umutsuzluğun korkuların,
Beni içine çekmekten korktuğun karanlığın,
Hani kaderdi bizim karsılasmamız
Birbirimiz için yaratılmış olmalıydık
Yaşadıklarımızın hiçbiri boşa değildi
Dünyada sadece ikimiz vardık
Hani bir oğlumuz olacaktı
Aşk gibi aşığım sana...
Aşk sana aşık,
Ben sana aşık.
Sen aşka aşık,
Ve belki de...
Sen de bana aşık.
Seni ama hep seni;
Yaşamak, yaşatmak istedimse de içimde;
Başaramadım belki de...
Ama...
Denemek bile bir şey değilmiydi ki?
Gülüşün,
Gülüşünü de özledim.
Gözlerin,
Gözlerini özlediğim gibi.
Telefonu kapattım bir saat önce
Ama seni hala
Sus!
Bir an aydınlık gördün diye konuşma.
Nerede o denizin verdiği huzur?
5 ay içinde bitti.
Daha hiç yaşanmadan...
Hatrımı da sorma bana!
Bu gecenin sessizliği de neydi ki?
Onu damı terk etmişler?
Bu yağmur da neyin nesi?
Ona damı dert vermişler?
Duvara sabitledim gözlerimi
Şiir yazmadan önce,
Yaptığım şu karalamaların
Bir anlamı olmalı...
Her şeyin anlamı olduğu gibi,
Senin anlamının olduğu gibi.
Seni karanlıktan kurtarmanın bir yolu olmalı...
Beni unutma diyorsun
Söyle...
Mümkün mü seni unutmak
O iki guzel yılı
Anıları acı ve tatlı...
Seninle birlikte
Sanki benden de bir parça gidiyor oraya
Ve korkuyorum.
O parçanın hep sende kalmasından
Hiçbir şeyin farkında değilsin ki!
Veya görmemeye çalışıyorsun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!