Birgün benimde yatağıma güneş
kızıl renginde doğacak
Yorgun mu hissedeceğim o zaman
Kimbilir,
Ağlayacak mıyım?
yirmili yaşlardan bir rüzgar
Hiçbir denizde yok… maviliği gözlerinin
Ve çıktığım hiçbir seferde
Bir karşılık fırtınası yok bu öfkenin…
Henüz görmedim hiçbir gecenin,
Yüreğin kadar karamsar olduğunu yarı gecede
Madem böyle bu işler
Yollar aynı ama…
Değişmemiş hala…
Henüz bitmemiştir belki,
Kaybolan çocukluğumuza rastlama şansımız.
Gökyüzü aynı hala;
Yağmur dedin…
Yağmur düşürdün hüzün kentlerime…
Acıttın ağaçlarımın yalnız dallarını
Bilmez miydin?
Gelince yağmur zamanı
Bırakır bütün dallar yapraklarını!
Ben aylar sonra tekrar,
Aldın elime yeniden emeğimi
Gökyüzü tebrik etti beni…
Bir düğün vardı köşe başında
Aldırmadan dans ettiler
Rüzgar yüklemiş olmalı omzuma
Bunca ıslak hatırayı...
Ağlatmazdınız çünkü siz beni.
Belki bir şarkı sözüydüm ben,
Belki birkaç nota parçası...
Seviyor olmalıydınız beni
Bazen;
Bir rüyaya dalarım bilmeden.
İsteyip gidemediğim yerler,
Uzanıp tutamadığım eller,
Sevip söyleyemediğim şarkılar,
Yüreğimden sürgün sevgililer…
Yol uzadı, hasret yaklaştı…
Gurbete çevrildi gözyaşlarının firarı.
Memleketimin ufkunda gözlerimi gezdirirken
Sana aitliğim…
Bir tek gözlerin aynı kalır,
Asılı durduğu duvardan.
Oysa her tarafı karalanmış, kirlenmiş
Yıpratılmış duvarın.
Bir gözlerinin ardı tertemiz,
Aynada gördüm gölgemi
karanlıktı oda, mutsuzdu, umutsuzdu
karanlıkta gördüm yüzümü
Karanlıktı yüzüm, musuzdu, umutsuzdu
Karnanlıkta seçebildim hüznümü...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!