Neyine onun üflemek yaraya, iyileştirmeye!
Neyzen sanır kendini ve de büyük yara kendinden içre.
Alay eder hiç dizinin üstüne düşmemişçesine.
Koşmamışcasına mahalle aralarında,
Telaşsız.
Rahvan.
Bir aralık demek istiyorum
Gelsen
Alsan renklerini de
Mavi mavi
Sen gökyüzüne baktığında
Ben seni izlesem
Orhan Veli’nin öldüğü yaştayım.
Üzerimde bir gömlek,
Tepemde kuşlar.
Benimse hiç piyango bileti alasım yok.
Bir gölgelik yeter
Çayımı yudumlamaya,
Ruhlarım düştü geceye
Fırlattığım her gündoğumu
Dans ettik alevler uçuşurken
Belki bir iki kadeh de içmişizdir
Yaralarımıza pansuman
Farkettirmeden
Geliyorlar, gidiyorlar.
Geldiklerindeki maksat,
Gittiklerine büyük geliyor
Bu yük ise bana fazla
Çünkü ben bir örümceğim,
Bir gün bir şiiri bana bütün okudu bir adam,
Fikri yarım.
Afili de bir hayli.
Bertaraf benim yanım.
Bir gün bir şiiri bütün okudu bir adam,
Küllerinden izmarit doğacak sönmüşlüklerimiz vardı
Üflemeye çalıştık da
Her yer tükürük
Yapış yapış
Yığın yığın
Dağınık
Bugün geriye kalan hayatımın
Bilmem kaçıncı günü
Bilmiyorum
Sayarsam eksilecek
Korkuyorum
Kokluyorum boynunu hayalimde
Serildi masaya
Sevgi, dostluk, tebessüm
Müsemma yüzler
Serilenlerle büsbütün
Seçemedik
Ayıramadık
Geceden
Gök ile yüzgöz olmak...
En altüst zamanlarıydı,
Beyinle kalp arasındaki o ince çizgimizin.
İnceliklerimizin yahut
Enkaz altında kurtarılmayı beklerken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!