Özerkçe Şiiri - Rahman Yıldız

Rahman Yıldız
4

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Özerkçe

şu dağın ardında kırık nalın falında bir kavim
üstüne sırılsıklam bir gökyüzü giyinmiş bol güneşli ağlarken
susarken diğer bir kavim okşayıp ampulü kırk yedi kere, dürtüyor
iktidardaki cini. / dilendik
çok başka bir dilenciden bağdaş kurup oturmak için bir kaldırım.
gizlendik, çekirdeğine küsmüş bir elma sınırdışı edilmiştir ağacından
ve elbette suyun aşındırdığı toprak soyun upuzun kırımıdır, kıvrımlıdır.
sen soykırımsındır elbette bir şarkının mebolünde, saçlarımın sesinde
gözlerimin gizinde, yüzümün hoyrat hüznünde bir bit gibi geziniyorsundur
tanrının saç köklerinde öylece sığınarak, sinerek uğultusuna rüzgarın.

şu yüreğimin ardında kılı kırk yaran babam, babamın yüzünün düştüğü
yerde anam tutmaya çalışır rengini yeşilin.
bak söylüyorum sana sevgilim sen işit, bir papağan olur olmaz her yerde
senin adınla çağırıyor insanları. eskimiş lisanlarını çalıyoruz sonra omzumdaki
doğum lekesiyle ayrılığın. bir küfür gibi söyleniyorsun, dolaşıyorsun ağızdan ağza
fasıldan fasıla hiç duyulmamış ikilemelerin sokak aralarında ya da virgüllerin yaraladığı
bir kağıtta talan edilmiş bir cümle bırakıyorsun yüzünü yırttığın, sesini buruşturduğun bir
cümle; sonra bir başka lehçe adıma doğrultuyor namluyu /herkes beni gösteriyor
başparmağıyla gizligeçit ölümlerin; o benim ah o kaldırımda sırtüstü yatan!

şu paramparça ettiğin hayatın ardında bir haram vardır,
helali hoş olan bir haram senin öz kardeşin ayrılıktan arta kalan!

(koridor dergisi, sayı 10)

Rahman Yıldız
Kayıt Tarihi : 11.8.2009 11:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Rahman Yıldız