Döndürdü bu çarkı, bir artı bir eşit üç.
Uğurlu bir sayı, olması uğrunda.
Dünya yuvarlak değildi, domuzun boynuzlarındaydı;
ama artık, hala, şimdi anlaşıldı, düz değildir.
Yani boynuzlarda değildir.
(Yani ufukta giden gemi kaybolur.
Yani dünya yuvarlaktır.
Ama kaybolmamalı dediler.
Kaybolmamalı da.)
Yani olay düz değilse, peki bir artı bir eşit, neden üç’tür …
Bundan mı, yükselen sancak, temelinden yükselmekte?
Altı yüz altmış altı olması o istenmediği için, burada
olsa da uygarlık, bir aşama olamaz mı yine de
katedilen yol ya da önceki Jules, Ay’daki Neil’den?
Bir amacı olamaz mı, burada kendisi için bulunmayan
ve bizden parazitler gibi yaşayan şeytan’ın,
ki çünkü bu yine yok oluşu olacaktır uğursuzun …
ama ebedi, gidişi.
Ve hala bundan mı yine dünyanın yuvarlak oluşu,
ama duyguların bir düz eğri gibi seyredebilişi?
Tecrübe mi kazanmalı hala,
yoksa o yok mu?
Kayıt Tarihi : 21.3.2005 01:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Akça](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/03/21/ozerk-yapisinca-tuhaf-denilmeyen-bazi-dusunceler-ve-duyumsamalar.jpg)
TÜM YORUMLAR (3)