Yaşamak denirse bunun adına
Ve
yaşam denen bu süreç
Sonu uçurum olan bir yolsa
Sakin ve sevdalı kumsallar boyunca
Sokağa çıktığında
Güneş yüzüne gülümsese
Beni düşün
Benim gülümsediğimi varsay
Bir yel esse
Yaşanmış ve bitmiş olan ;Aşk değil
Yaşama sevinci
Tek düzeliğinden sıyrılıpta hayatın
Yeni açık denizlere
Yelken açamamaktı bizimkisi...
Aşkın;
Yüreğimin varoşlarına yağan yağmurdu
Ve pencereden bakan küçük bir çocuktum ben
Seline kapılıp gidemedim
Çünkü o zaman daha çocuktum ben
Gözlerin gözlerimi delip geçiyor bu gece
Ahşap yüreğim,yangınını bekler
Ay daha bir dolunay sanki bu gece
Yorgun bedenim zamana küskün
Ne ızdıraplarla sevdim seni
Selam söyle ütopya sevgilime
Yaptıklarını unuturum ben
Deliler gibi sevdiğimi söyle
Hala;
Meyhane tezgahındaki mumlar gibi tutuştuğumu
Gönül yaramın kapanmadığını söyle
Şimdi
Ayrılık şarkımızı çalan
Kemancının gözyaşlarında görüyorum seni
Tüm ıslaklığınla ve dayanılmazlığınla
Karşımda;
öylece çırçıplak bedenin
Bu gece
Herşeyden önce söz verdiğimiz
Dürüstlüğümüze leke düşürdük
Bir telefonla bitti
Bir karşılaşmada gitti
geldi dürüstlük
Güneşe giden yola mı koşar
Şu gül yüzlü çocuklar?
Nevresim serili yatakları
daha sıcakken sabahları
Ve
Ateşler saçarken apışaraları
Yaşandı da bitti
Bir ömür gitti
Söyle ne değişti
Aşkımız ölümsüz değilmiydi?
Bu yangından geriye kalan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!