Yolda yürüyorken tanımadığınız birisi sizi çevirip yakanıza “Akdeniz mavisi bu” diyerek bir nazar boncuğu iliştirse,
perkta küçük bir çocuk minik parmakarına sıkştırdığı bir tutam yolunmuş yeşil çimeni size uzatsa.
uzun zamandır duymak istediğiniz pembe cümleyi aniden en istediğiniz kişi kulağınıza fısıldasa,
elinize aldığınız çok eski bir kitabın sayfaları arasından sevgiyle size bakan bir çift ışıltının olduğu kenarları yıpranmış siyah beyaz bir sevgili fotoğrafı çıksa,
ipek yolunda gidiş gelişlerin ritmik salınımı saatinizin tiktakına takılsa,
o anda kokulu mektup zarflarını anımsatan tarçın tütsüsü odanızı doldursa,
postacı yolu beklerken yüreğinizin dudaklarınızda atışını engelleme çabalarınızla yanaklarınız kızarmasını anımsasanız,
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.