Bir Dünya kurulmuş toprak taş ile…
Anlatsana dostum, yüzden, yüzünden!
Yel vurur, sel yıkar, bir telaş ile,
Acelesi ne ki? Tezden, tezinden…
Yığılmış kayalar üstü üstüne.
Kim yarmış dağları, acep kastı ne?
Doldur, iç hayatı ömür testine,
Can akarken şimdi. Gözden… gözünden…
Zirveleri kar kaplamış, kibirli,
Birleşir dereler; ikili, birli,
Şırıl şırıl akar, ne de sabırlı…
Salınarak geçer. Özden, özünden…
Vadiler yemyeşil, gelincikler süs.
Güller mi dikenli, bülbüller mi küs?
Bir ilahi emir diyor: Dinle! Sus!
Süzülür nağmeler. Sazdan, sazından…
Güzellik içinde ay gibi güzel!
Salınarak gezer: yay gibi güzel!
Cilvelenir, kaçar tay gibi güzel!
Aslına erilmez nazdan, nazından…
Bir bakın geriye! Nerden gelindi?
Gönül yarasına şifa bulundu.
Bir ok vurdu, ta yüreğim delindi.
Saldı, acımadı. Gezden, gezinden…
Böyle bir nazenin, … Kahrı çekilir,
Keder def’edilir, neş’e ekilir,
Sevincinden göz yaşları dökülür,
Süzülerek iner, yüzden, yüzünden…
Fani dünya tüm yeniden kurulsa;
Sümbüller fışkırsa; sular durulsa;
Ali Ulvi ol güzele varılsa:
Kanaat yiğitlik. Azdan, azından…
28 MAYIS 2012
Kayıt Tarihi : 9.11.2013 21:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!