Örülür etrafında, nurlu, ince
Bir petek;
Çiftler birleşiverip
Oluverirlerken tek.
Bir tayfunun içinde
Kaynaşıp bulutlarla,
Sevda mabetlerinin Taçmahal en ulusu,
Ama onun altı da kara toprak doğrusu.
Senin için kalbimde tanrısal bir taht kurdum,
En yüce duygularla karşında divan durdum.
Kanım ile suladım baş ucundaki gülü,
Gece, tüm arzuları arsızca kırbaçlarken
Şahlanan ihtiraslar meçhule açar yelken.
Bakire yakamozlar, kızarırlar ilk önce,
Sonra, çapkın meltemle kaybolurlar sessizce.
Yeşilin cilvesinde tirşe neftileşirken
Solan maviliklere hüzün yüklenir hemen.
Karşıda bir küçük fener,
Yanar söner, yanar söner...
Bir seyran ki ışıl ışıl,
Durgun suda pırıl pırıl
Bir ışık ki narin, ince,
Sevgilim , cananım , hatta canımsın ,
Anamsın, bacımsın, sen kadınımsın!
Uğruna can verip canlar alınan
O eski sevgili, sen kadınımsın!
Kucağına doğdum, koynunda kaldım;
Bende,
Benden içeri birileri yaşıyor.
Ben, tanır gibiyim de,
Asıl işin garibi
Onlar, yabancı gibi.
Cıvıldayan haşarı, bir çocuk,
Gökyüzünde, kol kola, dans eder gibi olan,
Işık olup kaynaşan,
Hatta kümeler olup aile oluşturan,
Yıldızlar birbirine ne uzak bilir misin?..
Onlar da bizim gibi
Yapyalnız uçuşurlar.
Neden sustun gene gelmiyor sesin?
Çal Yanık Mehmedim bağlamanı çal.
Tarlan seni bekler, varsın beklesin,
Çal Yanık Mehmedim bağlamanı çal.
Gurbette bir özlem sarar ki beni,
Mahşerin atlıları,
yıldırımlara binmiş, ellerinde şimşekler,
tutsak etmiş canları,
yolluyor teker teker,
kâinatın ucunda bir küçük gezegene.
Zafer çığlıklarıyla yeniden doğuyorlar,
Mahşerin atlıları,
yıldırımlara binmiş, ellerinde şimşekler,
tutsak etmiş canları,
yolluyor teker teker,
kâinatın ucunda bir küçük gezegene.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!