İnsan, yaşarken ne de çok ağlarmış,
Bunu; kendime gülünce anladım.
Hayat, zehirli bir sevgi kadarmış,
Nefreti, sevgiye bölünce anladım.
Sevmek, aslında kavuşmak değilmiş,
Ruhum göklere kanat çırparken,
Sayıklar ölümü, dil yavaş yavaş.
Benliğim senden bir an ararken,
Bu koca özlemimi, bil yavaş yavaş
Bu zaman ki; gönlümü yakan bir ateş,
Bir ses duysam uzaktan,
Dinlesem ince ince.
Bana vakitler hep tan,
Karanlık çekilince.
Gece olur gündüzler,
Eskiyor zaman, durgun ahengiyle,
Doğmuyor güneş, gecenin başında.
Sonsuz uykuların mavi rengiyle,
Donuyor zaman, bir mezar taşında.
Islak duvarlar ölümü seziyor,
Benliğinle gitsen de, hep hayalinle varsın,
Bir bahar çiçeğisin ve hâlâ hatırdasın.
Bir ömür ki, gölgemin peşinde gezmişim,
Ondan gayrı yaşamı, yaşamak zannetmişim.
Ben hep kendimle kaldım, yalnızlığın sesinde,
Bir sesler duymaktayım, göklerin ötesinde.
Yolculuk varmış gibi, haber gelir bu sesten,
Yolumu unutmuşum, üç günlük bir hevesten.
Bir yol ki; varılmaz son, imanla biter ancak,
Bu yolun ardında seni kim, kim kurtaracak?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!