Ozan Kendini Eğitiyor (levh-i mahfuz)

Turan Oflazoğlu
69

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Ozan Kendini Eğitiyor (levh-i mahfuz)

Ozan kendine diyor ki, o altın levhalardaki
korunmuş karşılıkları bulmaktır görevin.
Adsız kalabalıklar ortasında, örneğin,
yalnızlık mı el koyuyor içine birdenbire;

Apansız tehlikeye karşı
boşaltıverdi zafer kentini halk
yeni çekilmişken bayraklar gönderlere
ve gökte maytaplar daha sönmeden.

Sofrada bekleşen çocuklarına
'Çağırın artık babanızı' demek mi istiyor
bütünlenmek için sabırsızlanan ana;

Madem işçiler, kalfalar hazır
mimarbaşı gelsin de artık
orta kubbesiz kalmasın Süleymaniye
ulu tapınak tamam olsun.

İlk kez ayak bastığın bir ormanda, söz gelimi,
saldıran bir yaban domuzuna solup kesip
nişan almışken, ateş almıyor tüfeğin, değil mi;

Çocukların hep geçmişe dönük büyüyor
ve bu yüzden güneşi değilde
kendi gölgelerini görüyorlar ancak
ve sen süresiz bir geceye mahkümsun.

Beton yapıların demir kapıları ardında mı kaldın,
yani nicedir çok, çok, çok mu bunaldın;

Kente sığınan solgun taşralılar da
bir haber getirmiyorlar güneşten.

Ya da olur a, zorunlu sayılıyor biraz dinlenmen
ve bir turfanda sevinç bağışlanıyor gönlüne;

Bu akşam birkaç yerden doğuyor ay
sırça kentin üstüne.

Ve kumsalda, çardak altında dostlarla içerken,
aynı hazların tekrarından süreklilik umarak
'Bir daha kimbilir ne zaman görüşürüz'
geçiyorsa içinden;

Aynı tutkun eller aynı billurlaşan kadehleri
aynı kanatlı kahkahalarla kaldıracaklar
aynı gökburçları altında sonrasızca.....

Evet, diyor ozan elindeki levhaları göstererek,
her şeyin bunlardaki altın karşılığını
dile getirmek gerek, yoksa

yarınların ateşi doruklarda yanmaz ki
ve derinliklerde uyuklayan görüntü
-bizi saklayan görüntü-
uyanmaz ki.

Turan Oflazoğlu
Kayıt Tarihi : 16.4.2004 14:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Sevim Yakıcı
    Sevim Yakıcı

    Bu kadarı bile çok güzel. Keşke devamını da okuyabilseydim.
    Sevim YAKICI

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Turan Oflazoğlu