Çifte kuzuyu yitirmiş
Tutmuş yanyana yatırmış
Genç ömrünü dert bitirmiş
Ağlıyor bir garip ana
Diyor yavrularım nerde
Yatıyorlar kara yerde
Tutulmuş çaresiz derde
Ağlıyor bir garip ana
Büyük acılar çekiyor
Kadere boyun büküyor
Her gün gözyaşı döküyor
Ağlıyor bir garip ana
Ferhati dinmez sızısı
Karaymış alın yazısı
Tesellisi tek kuzusu
Ağlıyor bir garip ana
Sen gideli sunam bizim ellerden
Koca dünya sanki bana dar gibi
Darılmışsın yad elerin lafıynan
Söyleyecek bir ka sözün var gibi
Hiç mi acıman yok ey kalbi kara
Bülbül gibi düştüm ah ile zara
Selam salıpta bir kere ara
Hasretinden yanar oldum har gibi
Hayalin karşımda seni görürüm
Elin tutsam tatlı canım veririm
Her geçen gün ılgıt ılgıt eririm
Poyraz vurmuş bir gecelik kar gibi
Çok adak adadım çok dilek tuttum
Sabahladım yıldızları uyuttum
O acı sözlerin hepsini yuttum
Bu ettiğin Ferhati’ye ar gibi
Gene burcu burcu tüter burnumda
Şimdi bizim elin yayla zamanı
Dağları al yeşil gelin donunda
Şimdi bizim elin yayla zamanı
Açmış nevruz çiğdem ötüşür kuşlar
Bülbül boynun bükmüş gülünü düşler
Baykuş bile dertli figana başlar
Şimdi bizim elin yayla zamanı
Ne ateş ne duman ne ışık yanar
Ne yaylacı gelir ne belci konar
Kurtlar bile geri eli boş döner
Şimdi bizim elin yayla zamanı
Terkeyledi bizim ağalar beyler
Yurt etmiş kendine o çevre köyler
Ferhati dert büyük kimlere söyler
Şimdi bizim elin yayla zamanı
Ya muhammed ali diyerek bizler
Türkülerle anıyoruz güzel dost
Şah diye yaşları dökerken gözler
Türkülerle yanıyoruz güzel dost
Okunur deyişler söylenir sözler
Mümin imanını özünde gizler
Hak uğruna semahımızı bizler
Türkülerle dönüyoruz güzel dost
Bizde yoktur kendi nefsine çekmek
Bizde yoktur haram sofraya çökmek
Sevgi sahanına boş kuru ekmek
Türkülerle banıyoruz güzel dost
Ferhati yansada gönül harına
Minnetimiz yoktur dağın karına
Su bilmeyiz kerbelanın uğruna
Türkülerle kanıyoruz güzel dost
Sen gideli yetmiş iki yıl oldu
Yaktığın meşale sönüyor atam
Aydınlık ülküme yobazlar doldu
Laikleri bir bir dönüyor atam
Hakikate minnet duyan olmadı
Cehaletten kimse dersin almadı
Artık ismine tahammül kalmadı
Resimlerin bir bir iniyor atam
Kimse soramıyor bu neyin nesi
Epey kalınlaştı yandaş ensesi
Konuşan suçludur kesilir sesi
Çağdaşların bir bir siniyor atam
Yönetiyor bizi sopalı çete
Yurdumuz tükendi hep sata sata
Ferhati derdini nası anlata
Cahil tepemize biniyor atam
Bir sevda sinemi yakar kavurur
Duman ayrı yerde köz ayrı yerde
Harman eder beni yelde savurur
Tane ayrı yerde toz ayrı yerde
Aşk ırmağım deli deli akıyor
Her akışı bir bendimi yıkıyor
Bilmem şimdi neden şaşı bakıyor
Gönül ayrı yerde göz ayrı yerde
Derya oldum nice nehirler yuttum
Gönlüme yüceden bir saray tuttum
Her odaya başka güzel oturttum
Sevda ayrı yerde haz ayrı yerde
FERHATİ bu sevda aman vermiyor
Elimi uzatsam yare ermiyor
Kefenimi hiç bir dostum sarmıyor
Ceset ayrı yerde bez ayrı yerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!