Kendini büyük görenler
Sahte murada erenler
Mal mülküyle öğünenler
Büyüklükte ölçü bumu
Kendini adam sayanlar
Tanıdıkca ben bu şehri
Hüzünlenip dalıyorum
Kaç mevsim sarardım soldum
Yaşadıkca kanıyorum
Sıra sıra dertlei var
Kadir kiymet bilmeyene
Aşka değer vermeyene
Sevilipte sevmeyene
İsyanım var isyankarım
Dost görünen sahte yüze
Beyaz karayı severmiş
Sinek yarayı severmiş
Zengin parayı severmiş
Benim seni sevmem ondan
Güzeller nazı severmiş
Hergün rüyamda göremesemde
Okşayıp saçını öremesemde
Ayda yılda bir göremesemde
Seni seviyorum anlıyormusun
Sen beni terk edip gitmiş olsanda
Çıkmadı sesimiz sustuk öylece
Zalime cesaret verdik böylece
Çalıştı hırsızlar gündüz ve gece
Soyula soyula soğana döndük
Bize dokunmayan yaşasın dedik
Yükleyip göçümü geldim ne oldu
İlk günden darbeyi vurdun İstanbul
Sayende gençliğim erkenden soldu
Zamanı çileye kurdun İstanbul
Hani altın idi taşın toprağın
Sevdalıyım bazen gözüm dalıyor
Çok güzelsin aklım sende kalıyor
Kimi görsem bana seni sruyor
Bırakıpta gitti demek zorimiş
Sen gideli gözüm yaşla doluyor
Ne farkın var senin benden
Bende canım aynı tenden
Vazgeçemem sanma senden
Sen padişah kızımısın
Bu kadar naz etme bana
Gönlüme saplanmış hançer gibisin
Bir türlü çıkarıp atamıyorum
Hayelin süslüyor gecelerimi
Seni düşünmeden yatamıyorum
Gözüme çekilen perde gibisin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!