Göz açtırmayan bir yağmur altında
Gözümü açtıran sensin,
Ellerin ellerime değdiğinde
Bütün hücrelerime işlersin.
Afyonu patlamamış sabahlarda
İki göz oda
Dünyaları sığdırırım,
Mitralyözle ateş edilse pencerelerinden
Yine odalarından birine sığınırım.
Yalınayak gökyüzü enfiye çekmiş
Bir trenin
Önümden geçişi kadar
Sürmemişti hasretin
Yüreğim trenden daha yavaştı
Işıksız bir tünel içinde
V şeklinde göçmen sürüsü
Yarar hazanın kalabalığını,
Memnun değiller, göçerler;
Unutmazlar yazın kabalığını.
Sokaklar erken yanar
Sahil lıkır lıkır içti beni,
Kan kaybı arifesinde şuursuz bir rüzgar;
Esmedi, biçti geçti geceyi,
Gözlerin göğe düştü,
Yıldızlar söndü.
Yağmura Yenildiğim Gün
Yağmura yenildiğim gün
Kıyıya vurmak üzere olan dalganın
Tam köpürdüğü yerde uyandım.
Üst üste binmiş evler
Ve gelgitler
Bir tren düdüğünde buldum seni,
Sallanan ışık süzmesi
Deniz kıyısı
Bir martının gözlerinde gizli
Boğaz’ın alınganlığı.
Yüreğime sıkıntılar çarpıyor
Köpük köpük
Köşe başında bir kız ağlıyor
Küçücük
Su satıyor hayatın acımasızlığına
Er geç olur
Yağmurun düşmediği sokaklardaki kuruluk durulur,
Denize düşersin
Düşlerin yüzme bilmez boğulur.
Aydınlık kısır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!