Şair der ki ''kimi sevsem sensin''
O kadar sevinme ey sevgili!
artık sen de bir hiç'kimsesin.
...''Avuçlarımda kocaman hiç kimse'ler kaldı.
Herkes'lerimi bir bir yitirmeye çalışırken''...
Ben senin için şiirler doğururken
kim bilir sen,
bilmem kimin yatağında gebe kalmaya yeminlisin!
En çok ne dokundu bana biliyor musun?
Saatlerce yürüyen insanları izleyip her birinde seni görmek
En çok ne dokundu bana biliyor musun?
Şafak vaktine kadar uzun uzun düşlemek seni
Ve çala kalem kağıtlara kusup şiirler yazmak sana.
İnsanoğlu,
umut sözcüğünün arkasına sığınarak ya umutlarının çoğunu kaybetti ya da birer hayal olarak gerçekleşmesini bekledi.
Karanlık bir gece akabinde,
gözlerim çıkar Qamişlo’nun seyrine,
Sokak aralarında saklambaç oynayan çocukların sesi,
eşlik eder kerpiçten hayallerime.
Toprak kokusu ve toz yığının dansı da cabası…
Hadi gel yoksa kaybolacağım karanlıklarda
Belki sisli bir kış gecesi
Belki hüzünlü bir sonbahar akşamı
Cesedimi bulacaklar çamur arasında
Gelip haber verecek inanmayacaksın
Kelebekler de ağlar demiş Acem ülkesinden bağıran hüzünlü kemancı
Bunun nedeni kıraç ve terk edilmiş toprakların çocukları olabilir miydi?
Sahi neden ağlıyor bu kelebekler tek günlük ömürleri varken?
Yoksa kendileriyle aynı yaşam fragmanını mı paylaştılar?
Bu yüzdendir ki sadece kelebekler anlar terk edilmiş şehrin çocuklarını...
(Ortadoğuya)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!