telaşla başlamıştı yolculuğun
ben senin ardında bıraktığın
dalgın bakışlarınla parçalanmış gençliğimi arıyorum bu kenttin sokaklarında
şimdi yamalı sevdalara inat
çileyle emziriyorum
imgesiz düşlerimi
son vapur seni götürdüğünde
içimde bir çocuk öldü
ben seni babam gibi sevmiştim oysa
tarlada anamın alın teri gibi
buğday başağı gibi büyüttüm seni yar
benim hiç olmadı ezber aşkalrım
telaşla başlayan yolculuğuna
bilge yüreğini katıp götürdün
ardında darmadağın yalnızlığını bırakarak
beni benden alıp götürdün
usul usul kar yağıyordu
uğurlarken seni bu kentten
Bir köy yaylasında
Ay ışığında bir hayli yürüdüm
Yorgun dizlerimin dostluğuyla
Bir nehir gibi
peşin sıra sürüklenip durdum
yarım bir sevda uğruna
Yüreğim yaralı bir liman
Sevdalılar gelir geçer umarsız
Martılar konar çoğu zaman yalnızlığıma
Ne zaman uzaklara dalıp gitse gözlerin
Yüreğim tufan olur
Tutuşur bu kent yokluğunda
Ben bahçıvan sende güldün
Dremedim yarim seni
Gönül gözüm kapalıyken
Göremedim yar yar seni
Söz verdin oldun yabancı
Mahsuni ustada bırakıp gitti
Mızrap ile telin tadı yok şimdi
Hazan değmiş gibi talandır bağım
Bülbül ile gülün tadı yok şimdi
Yok şimdi yok şimdi
bir tek yorgun bakışların
tanıklık etti vedalaşmamıza
sen çelişkilerini götürdün
ben çileyle emzirdiğim
yanlızlığımı koparıp getirdim
o kentten
Bingöle kar yağardı
Üşüyordu sana yazdığım türkü
Öykülerimizle ısınırdık
Ayaz akşamlarda
Babamın kederli bakışlarını
Yorgan misali üstümüze örterdik
firari bakışlarındı
aklımı benden alan
milyon kilometrelik bir hasretti
seni aklıma düşüren
senden öğretmiştin
gri bir kentte yamalı sevmeleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!