Bir bağ,
Bu dünya ile sonraki arasında;
Susayanlar için, bir tatlı su havuzu;
Bir dikili ağaç
Güzellik ırmağının kıyısında
dileyen aç kalplere olgun meyveler sunan
Umutla şakıyan bir kuş
Konuşmanın dallarında
Bedenleri duyarlılıkla dolduran ezgilerek söyleyerek
Yükselip Cennetleri dolduran
Bir beyaz bulut gökyüzünde
Ve sonra cömertlik saçan Hayat'ın kırlarındaki çiçeklere
bir melek
Tanrılar'ın gönderdiği insanlara tanrıların yollarını öğretsin diye
Asrarte'nin yağla doldurduğu
Karanlığa yenilmemiş
Işıması gizlenmemiş bir ışık
apollo'dan saçılan
Tek başına
Basitliği giyinmiş
Ve duyarlılıkla beslenmiş
Doğa'nın koynuna oturmuş, yaratmayı öğrenirken
Ve ruhun inişini beklerken
Gecenin sessizliğine uyanmış.
Duygu bahçesine gönlünün tohumlarını ekmiş bir çiftçi
İnsanlar götürür ürününü
toplanacağı ambara
Ozan'dır o insanların o yaşarken kulak vermedikleri
Ve ayrılınca dünyadan, kendi cennetine gideceğini bildikleri
İnsanların küçük bir gülüşü bile sakındığı şeyleri arayan O'dur; Onun nefesleri yükselip, güzelliğin canlı hayaliyle gökkubbeyi doldurur. Oysa insanlar, ondan yiyeceği ve sığınağı sakınır.
Ne zamana kadar, ey insan,
Ey varlık, ne zamana kadar
Onur evleri kuracaksın onlara
Kanla yoğrulmuş topraktan
Ve sana barış ve rahatlık sunanlardan kaçınacaksın?
Ne zamana kadar öldürmeyi öveceksin
Ve baskı boyunduruğu altında boyun eğenleri?
Ve unutacak mısın, günlerin görkemini görmen için
Karanlığa ışık saçanları?
Onlar ki sırlar içinde yaşarlar
Senin erişemeyeceğin o mutluluk ve keyfiyle
Ve siz ey ozanlar
Bu hayatın hayatları:
Fethettiğiniz yılları
İnsanların zalimliğine karşın
Ve bir defne dalı kazandınız
Aldatmanız dikenlerinden
Siz, gönüllerin üstünde bağımsızsınız
Ve sonsuz olacak sizin krallığınız
Kayıt Tarihi : 3.8.2003 18:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ey yaşam yanıyorum kederden
Nesin sen ne istiyorsun benden
Kimilerini güldürüp sevindiren
Kimsesizleri kahreden YAŞAM
Biliyorum ne olduğunu,,
ALÇAK ALÇAKSIN SEN YAŞAM..
Filizlenmeden KÖRPE yavrulardan
Dallarını kıran, boyunları vurduran
Kalemleri kırdıran hep arkadan sıktıran
Yavşakların padişahısın sen YAŞAM
Biliyorum ne olduğunu,,
ALÇAK ALÇAKSIN SEN YAŞAM..
Sinsi planların MERMİ nenni
Büyüdükce sürünesin belki
Bombalamalara olmaz mevzi
Barutun kalleş çakalsın YAŞAM
Biliyorum ne olduğunu,,
ALÇAK ALÇAKSIN SEN YAŞAM..
Cahil kal uyanma
Devrim yapma köle kal
ÖVÜTEN sen övütülen garip
Sefillerİ kula kul ettin YAŞAM
Biliyorum ne olduğunu,,
ALÇAK ALÇAKSIN SEN YAŞAM..
Ne doğacak güneşte umut
Ne sancılı gecelerde sükut
Gitmez hep başta karabulut
Boğdurur yiğidi namerde YAŞAM..
Biliyorum ne olduğunu,,
ALÇAK ALÇAKSIN SEN YAŞAM..Harun Tokucu..
Emperyal yani imparatorluk yapıları, kozmopolit bissürü farklı uygarlık ve kültürün cazibe merkezi olurlar..
Amerika bu şekilde gelen ve new age tarikat veya akımlara yataklık yaptı son yüzyılda..
Halil Cibran ortadoğu ezoterizminin felsefe ve şiirini sergiledi amerikanın büyüme başlangıcı yıllarında..
Astarte genel olarak bereket, cinsellik ve savaşla bağdaştırılırdı. Sembolleri arasında aslan, at, sfenks, güvercin, ceylan, kaplumbağa ve içerisinde yıldız (Venüs) olan bir halka sayılabilir. Astarte'nin Ay'ın hareketlerini, bütün bitki ve hayvanların yaşamını ve büyümelerini denetlediğine inanılırdı. İnsanlar onun, yeni ekinlerin yetişmesine, insanların ve hayvanların doğumlarına yardım ettiğini düşünürlerdi.
Yunanlılar tarafından Afrodit adıyla kabul edilen Astarte'ye tapılan merkezler arasında Kıbrıs, Sayda, Sur ve Biblos sayılabilir.... (VİKİPEDİ)
Ve deliliğimde hem özgürlüğü hem güvenliği buldum;
yalnızlığın özgürlüğü ve anlaşılmazlığın güvenliğini.
Bizi anlayanlar bizden bir şeyleri tutsak ederler çünkü.
| Halil Cibran |
Nur içinde yat, şair
TÜM YORUMLAR (7)