Öz Yurdumun Bekçisi Şiiri - Zeki Açış

Zeki Açış
7

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Öz Yurdumun Bekçisi

Bin yıldır padişahım, bin yıldır hükümdar!
Öz anamın öz yurdunda
Ne taht isterim ne taç
Öz anamın öz yurdunda

(Perşembe günü güneş, karşıki yamaca son ışık damlalarını sunarken annem ve babam ile dedemin mezarına yollandık. Dedem üç sene önce aramızdan ayrılmıştı. Fakat biz onu içimizde, aramızda, evimizde hep yaşatmıştık. Sohbetlerimizde sık sık onu anar, onun düşündüğü gibi düşünür ve onun gibi iş yapmaya çalışırdık.
Evet, o dünya değiştirmişti. Hepimiz bunun farkındaydık. Ancak sanki biz de onun gidişi ile yeni bir dünyaya taşınmıştık.
Kitap üstüne kitap okuyan, yonttuğu taşlarla kendine de şekil veren, yaptığı evleri anlata anlata bitiremeyen o atom karınca şimdi nerede acaba?
Yoksa şu bir yığın taş ve toprağın altında mıydı? Eğer oradaysa şu anda yine taş üstüne taş koyup gittiği medeniyete katkı sağlıyor muydu acaba?
Babasının ayakucunda, yüzü Kıble’ye bakan dedem, bizim yüzümüzde, kanımızda ve kafamızda yaşıyor muydu acaba?)

Sorular cevapsız, sorular soru üstüne…
Öz yurdumun bekçisi değil bir tümsek ile bir taş.
Bedeni, ruhu Anadolu’ma karışan dedem
Öz yurdumun bekçisi, öz yurdumun tapusu…

Zeki Açış
Kayıt Tarihi : 3.1.2018 01:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zeki Açış