Öz Sözde Saklı Şiiri - Uğur Musab Şahin

Edep ebedi bir makyajdır, edepli olana
Aradığı cevabı, soru sormadan bulana

Bu yolda taşlanmak, dışlanmak var
Bu yol çakıllı dikenli, uzun ve dar.

Eğriyi nefsinde ara, doğruyu kalbinde bul
Doğruyu konuşmak için, niye eğri oturulur?

Annen kucağı bağ, babanın sırtı dağdır
Oğul evin kalbi, kız çocuğu kabridir.

Camını kırdığın evin kapısından girilmez
Suyun derinliği, iki ayağınla ölçülemez,

Bugünün enerjisini yarın için harcama,
İyilikten iyisi yok, bak yazıyorum cama.

Hırslı olmak, hızlı olmak değildir beyler
“Sükût, bütün lisanlarda aynı cevaptır” derler.

Gittiği yeri bilmeyen, hangi yol fark etmez.
Tartışınca tanırsın, tanışarak öğrenilmez

Duyanımız olmasa, duamız olur muydu?
Zihin fukara olsaydı, akıl ukala olurdu.

Ömür yarını bekleyip, dünü özlemekle geçti.
Bilmem nasıl niye güldüm, kader beni seçti.

Dün elini sıkanlar, yarın canını sıkabilir.
Onu kaybetmek, kendini mahvetmek değil.

Her tuğladan duvar olmaz, dayanınca anlarsın
En değerli kuşları neden kafeste koyarsın?

Düşmanın dostluğu postunda gizlidir beyler
“Beyandan anlamayan bayandan anlamaz derler.

Benim için burada değil, kendin için ordasın
Unutanın tuzağında, benim ise uzağımdasın.

Fazla değer baş eğer, sırtına vurur eyer
Dahası bu da yetmez, yolda biner.

Gaf altında kalır da, laf altında kalmazdı
Sabırda, derviş bile buna katlanmazdı.

El âlem, elli âlem toplansa kime ne?
Onca âlem birleşse, “Hak bana yeter” de.

Gamla yanan can, malda ferah bulmaz
Ruhum azat olur, bedenim kurtulamaz.

Hamza’nın cesareti, Ömer’in adaleti nerde?
Alin’in azmi, Osman’ın hayası şifa derde.

Devlet zillete düşerse, millet illete el atar
Şer bitmezse er bitmez, pişmiş aşa su katar.

Adalet, barış ve güç milletin can damarı
Adil olmayanın dili kesilir, yapılır pil ayarı

Kazanmayı kaybeden, kaybetmeyi kazanır
Boyu kısa boynu kalın, uzansa da az alır.

Ne doğum mükâfattır, ne ölüm mücazat
Ya dervişten, ya da âlimden alınır icaz at

Gelirken ağlarız da, giderken ağlatırız
Ne yazıldı yaşanır, bir bir alın yazımız.
2022