Bin dokuz yüz kırk yılında doğmuşum;
İbiş oğlu atam, hazım var benim.
Keder olup, tasa olup yağmışım;
Gerçeği izleyen gözüm var benim.
Osmanlının Balkanlarda savaşı;
Kazım dedem; mızıkacı onbaşı.
Şehit olmuş daha, otuz üç yaşı
Toprak ağlarına, sözüm var benim.
Amcalarım düşman ile düğüşmüş.
Sarı İzzet, top başında çavuşmuş;
Hepsi birden şehitliğe kavuşmuş;
Talihsiz kaderim yazım var benim.
Dedelerim şehit olup öldüler;
Yetimleri üzüntüden soldular.
Vurguncular bize bakıp güldüler,
Onları mars eden kozum var benim.
Asker kaçakları bilmez talimi;
Yasalar gereği, asın zalimi,
Şehit torunuyum açtım halimi,
Çoğu eller çalmış, azım var benim.
Acılar yumağı Anadolu’yum;
Çepni’ye yerleşen Oğuz koluyum.
Yoksuzluk içinde, çile doluyum…
Hep yakar içimi közüm var benim.
Şehit, gazi kuru lafla, şan aldık,
Malımız yok; paramız yok, daraldık.
Yoklukların zincirinde bunaldık…
Gerçeği yansıtan yazım var benim.
Geceleri uyku girmez yatamam;
Gerçekleri, yalanlara katamam.
Çileli mazimi atsam, atamam,
Doğruluktan şaşmam özüm var benim.
Tarla elin biz ırgadık çalıştık,
Kuru ekmek, sular katık alıştık,
Açlık çeken insanlara karıştık,
İçimi acıtan sızım var benim
Fatih ve Sıdıka birde Leyla’sı;
Kardeşlerim bunlar, birlik âlâsı.
Kazım Özgür derki: yokluk belası,
Sevgide, saygıda izim var benim.
Kazım Özgür 3/Ocak/2010
Kâzım ÖzgürKayıt Tarihi : 3.1.2010 23:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!