Artık istenmiyoruz galiba demiştin ya hani sevgilim, yok artık nerden çıkartın demiştim. Belki de haklıydın, içimde değişen şeyler var. Sana dair cümlelerim eksiliyor her geçen gün. Bir anda oldu sanma yıllar sebep bugünkü halime.
Her gün yenileyerek başladığım sen hallerime, aşkı katamıyorum artık. Oysa ben sana içimde uçan kelebekler olduğunu sanacak kadar aşıktım. Gözbebeklerimde yıldızlar ışıldardı adını anınca. Kalbimin atışını şimşekler kıskanırdı. Yüzüm güneş gibi aydınlanır, etrafı aydınlatırdı. Adın aşktı, aşk en çok adına yakışırdı.
Şimdi düşündüm; hatta bundan üç beş gün önce istenmediğini söylediğinde de düşünmüştüm, bir şeyler eksildi bende. Özlemeye çalışmıştım, gel demeye zorlamıştım dilimi, olmadı. Yalnızlığımda kalmak ağır bastı. Canım iyi uyu dedin ardından. Sen de iyi uyu canım diyemedim sana. Oysa ben sana tatlı geceler demeden hiç uyumamıştım bunca yıl. Yanımda olmadığın zamanlarda bile sana söylerdim en güzel sözlerimi.
Değişen ne şimdi. Eksiliyor muyuz sevgili? Başka sevişlerde eziliyor varlığın, biliyorum. Kimseye kıyas olamayacak kadar büyüktün içimde. Şimdi yokluğunun kıyası öyle küçültüyor ki seni. Ne geçmişin emeği, ne geleceğin hayali bugünü kurtarmaya yetmiyor.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla