Bez bebeklerimiz vardı
Bir zamanlar.
Kibrit kutusu trenlerimiz…
Oyuncaklarımızdı
Bizim en sevdiğimiz…
Rüzgâra karşı uçururken
Kâğıt uçurtmalarımızı
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
DOĞRUSUNU İSTERSENİZ O GÜNLERE GERİ GİTMEDİM BEN SEBEB SORMA HEY DOST.. AMMA ŞİİRİNİZİ ÇOK BEĞENDİM..GÜZEL ANLATMIŞSINIZ O GÜNLERİ.. KUTLARIM EMEĞİNİZİ ESERİNİZİ VE ON PUANLA SELAMLIYORUM..
Şiirlerime yazdığınız yorumlar için teşekkür edecektim amma mesaj kutusu kapalı mesaj almıyor dedi. olsun burdan teşekkür ederim. unuttuğunuzu sanmıştık.. sayfamız değişti..
Keşke o günlere geri dönülebilse. Fildişi Kuleler mutluluğu ve de oyuncaklarımızı aldı götürdü. Aslında fildişi kulelerde o değerlerimizle yaşayabilirdik. Bunu başaramadık nedense. Haz duydum anlamlı şiirinizden. Saygılar Öğretmenim, meslektaşım. Sağlıkla ve güzelliklerle yaşayın.
Çocukluk yıllarına dair kaleme alınmış Çok güzel bir şiir....
Yüreğinize sağlık Sn Koç ; paylaşımınız için ayrıca teşekkürler
Saygılarımla
anlamlı ve güzel...tebrik ve sevgiler güllü hnaım..
Büyük geçmiş olsun Güllü hanım siz aramızda görmek çok güzel. İyki döndünüz çok güzel bir şiirle döndünüz tebrikler.
evet mutsuzluk diz boyu o güzelim
mazide kalan oyuncaklarımız ve
hala özlemle andıgımız o mutlu
geride kaldı
hala makaradan yapılan oyuncagım
var her sabah gülümser bana yıllara inat
kutluyorum özlem dolu yüreginizi saygılarımla
dünya,
çemberimden hızlı döndü.
yıllar,
telden arabamı gerilerde bıraktı.
ben büyüdüm.
hem de;
kocaman adam oldum,
anne !...
şimdi;
öyle hızlı ki adımlarım,
mutsuzluğa koşabiliyorum...
ben büyüdüm,
büyüdüm ben anne !
naçizane şiirimden mısralarımla katılmak istedim.
duygu ve anlam yüklü şiirinizi tebrik ediyor;
selam ve saygılarımı gönderiyorum.
sağlıcakla kalınız/devamına
kimbilir şimdiki çocuklar da,ilerde elektronik oyuncaklarını arayacaklar gözleri yaşlı..çocukken her şey güzeldi..
YİNEDE BEZ BEBEĞİ OLANLARDA ŞANSLIYDI
O ZAMANLARDA...YA HİÇ BEZ BEBEĞİDE OLMAYANLARA NE DEMELİ...GÜZELDİ
KUTLUYORUM ŞAİR ARKADAŞIM
SELAMLARIMLA
Oyuncaklar elimizden alındıkça ya da bizi büyüdüğümüze inandırkları vakit elimizin tersi ile oyuncaklarımızı bir kenara ittikçe , kendimiz oyuncak oluyoruz...
Çok güzel ve anlamlıydı şiiriniz ...
Kutluyorum sayın Güllü Koç...
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta