Yatağımı ıslatışımın utancından,
kuşkusuz daha fazla yıpranamazdı gözkapaklarım
yaşımı büyük gösterişim ondan...
güneşin tersine git
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun
Devamını Oku
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun
Bu yüzdendir ki bize en çok utanmayı öğrettiler, ah ne acı…
Gözyaşların yaşını büyütmüş daha şiirinin ilk dizesinde oysa saçlarına yuva yapan akları unutmuş satırların.
Alnının çizgisinde taşıdığın hüzün karışmış satırlara da sen almış yaşını gitmişsin uzaklara…
Ne kadar ırak ki içine düştüğün dehlizin? Gece belki bu yüzden sol yanına dikmiş gözlerini, bilemediğindendir belki de kaç milyon yılı içine alan acına bal eylemişliğini…
Ne çekerse ya gözler çeker öfkeyi birkaç damla ateş düşürüp yanaklarından aşağıya, ya da kızgın kor olmuş bir yürek, avuçlarını hep uzatır kan içinde belaya…
Parmak uçlarının en yalnız haliyle dokunuyorsun cılız bir kaleme,
ve ağıtlar yakıyorsun babana karamsarlığını gölgeler yaparak ellerinle.
Ansız ve de tarifsiz karanlık bir zamanı adımlarken
''Anne'' demiş kalbin içinden gözlerini kapatıp kısık bir sesle…
Büyürken çocukların dizleri sessizlikten kanarmış , kendimden biliyorum yaraları öyle tez tez kabuk bağlamazmış. Bazen öyle çok susar ki gözlerin evren kulaklarını tıkarmış
Sen de bilirsin ki mutlulukta mavi bir çocuk gibi bir varmış bir yokmuş
.
Yanağımızda ki o kimsesiz gamzeyi sularken büyüdü ne kadar acı olsa da çocukluğumuzla birlikte baba/sızlık;
Saçlarımızın her bir telinde sessizliğimizin kokusunu rüzğara verdi sarılıp hicran gülüşünü içimize çekelim diye anne/sizlik
Hayallerinin sımsıcak gevrekliğinde hüzünlenip yürürken dizelerinde, çoraptan eldivenlerimi anımsatıp ellerime, sırılsıklam ısınmak oldukça iyi geldi bu saatte…
Eyvallah
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta