Uyandık bir geceye, şair yok.
Acı çeken kalemi gülüyor kendi kendine,
Kağıtlar mutluluktan dans edip uçuşuyor etrafa.
Ah’lar ne zamandır kilitli dört duvarda.
“Çok konuşanlar” sokakta güneşi ısıtıyor teninde. Ağacın dalları yetmiyor artık kuşlara.
Kafesler küçük, boş ve kilitli.
Sokaklar dilenci diliyor yalnızlığına.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta