Bilmeyenler sorar;
..........Buzdan yüreği,içimden söküp çıkartacak kadar cani mi olmalıymış oyunbozanlığım
..........her tarafım dona çekmişken
.......... üstümden dökülen yılanlara efendi olmaya mı adayım...?
Sobeleniyorum uzanırken bembeyaz bir avlunun ortasında.
Görünmeyen ayak izlerim,
leyleklerin gerçek olduğunun bir kanıtı mı aslında?
Peki ya bu eriyip paçalarıma bulaşmış çamur?
Sanırım bir zamanlar, kardanadamın elleriydi,
dizlerinin üzerine çökerken,
görenler şahit ki af diler gibiydi...
........
Öyleyse; bütün kağıttan duygularımı hemen şimdi
en düşük fiyattan güneşe satmalıyım
ve kim sıcağıma dayanacak kadar cesursa
bu gece koynuma onu alıp yatmalıyım..
......
Söyle hadi lavdan kalkan
Avuç içimdeki yamuk çizgiye en son kim oturacak!
Nasır parmaklı kadın anı defterinden kaçmak üzere,
tüm duydukları etrafa mı saçılacak?
............
O zaman benim yerim kötü kurdun yanı,
Masalıma girmeye çalışan birileri
Kırmızı başlıklı adam olmaya alışmalı...
Öğrenenler cevaplar;
..........Buzdan yüreğini,çekip çıkartacak kadar canidir oyunbozanlığın
..........üstünde gezinen yılanlara efendi olmayadır adaylığın...
Kayıt Tarihi : 19.2.2008 20:45:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Birol Hepgüler.
cevaplayanlar öğrenmiş..susanlar anlamamıştır :-)))
sevgimle
Mine Özdemirtaş
okuyoruz şiirlerini,görebildiğimizle yetinerek...
Kutluyorum değerli şairi,saygılarımla,
Ünal Beşkese
Araya sıkı bir öykünün girmesi gerekiyor öğrendiklerini bizimde öğrenmemiz için ...
...
Girmiş mi , girmiş o öykü ...hemde öyle sağlam bir destek ve güneşe meydan okuyan bir tavırla ..Belki avuç içinin doğru ve orta çizgisi gibi ...
Doğru ...
Kutluyorum Sayın Özge Ünal ...
TÜM YORUMLAR (4)