OYUN VE PİYON
Geleceği ön görebilirsin, ancak kontrol edemezsin
Çünkü kontrolü ele alıncaya kadar kontrol hep başkalarındadır
Kendini ne kadar büyük görürsen gör...
Senin dalından koparılan, rüzgarda savrulan bir yapraktan farkın yoktur.
Çünkü rüzgarı sen çıkarmamış rüzgara karşı koyacak güce sahip değilsin
Bu yüzden ön görülerini sağlam yapmalı, doğru bir strateji üzerinde yürümelisin
Düşman bir düşünüyorsa sen bin, on bin, yüz bin düşünmeli adımlarını ona göre atmalısın
Yoksa kendini koca bir savaşın ortasında, yada bir hayat kavgasında yapa yalnız, bir başına bulabilirsin,
Atılan adımların geri dönüşü olmaz çünkü zaman geri yürümez,
Hayatın kuralıdır bu; su tersine akmaz, atılan ok geri gelmez,
Eğer büyük stratejide ön görmedi isen, taktiksel geri çekilmelerin işe yaramaz
Küçük taktikler büyük bir stratejinin ürünü değilse, taktikte kazansan bile büyük stratejide çoktan kaybetmişsindir.
Satrançta bir kaleyi bir piyona feda eden akıl eğer seni mat edecekse kaleyi kolayca sunar sana
Akılla aklın mücadelesidir savaş
İşte öngörü budur bir, on, yüz hamle sonrasını görmek, acele etmeden doğru bir strateji yürüterek kontrolü ele almak
Unutma kontrolü ele alıncaya kadar kontrol hep başkalarındadır
Kontrol sende değilse, senin bu oyunda bir piyondan farkın yoktur...
Unutma:
Kendisine efendi olamayanlar,
Başkasına köle olmaktan kurtulamazlar...
Vesselam...
(Hayat Savaşçısının Günlüğü /Fatih Mehmet Yiğit)
OYUN VE PİYON-2
"Oyunu görmek tek başına yeterli değildir. Oyunda hamle yapacak güç değilsen. Oyunun kurallarını daima oyunu kuran belirler oyun kurmak içinde, oyuna hakim olabilecek güç ve stratejik akla sahip olmak gerekir.Oyun kurucu sen olmasan da, oyunu yönetebilirsin, bu açıdan baktığında oyunu kuran değil, oyunu iyi yöneten kazanır.
Düşmanı yenmenin yolu; onu tanımaktan geçer
Düşmanı tanımanın yolu ise; onun düşüncelerini, harekat tarzını ve eylemlerini anlamaktan geçer
Geçmişi bilmez, bu günü yorumlayamazsan geleceği ön göremezsin.
Satrançta böyledir düşmanının oyun tarzını öğrenmeden oyuna oturduysan, düşmanın sana taktik kazanım sahası açtığında stratejik olarak büyük oyunda kaybedersin çünkü; artık onun sahasında onun kurallarına tabisin. O halde neden sen oyun kurucu olmuyor kendi taktik ve stratejilerini üretmiyorsun?
Buna engel olan nedir?
Algı dünyanı sen mi yönetiyorsun yoksa başkaları mı?
Başkalarının tezleriyle düşünmeye başladıysan başkalarının görüşlerini can siperhane savunuyorsan sen artık rakibinin piyonusun ancak bunun farkında değilsin?
Unutma, düşmanlarının sana gururunu okşayan laflarla sunduğu taktiksel kazanımlara aldandığın an stratejide kaybetmeye mahkumsun, üç beş taş aldım, üç beş taş alacağım diye sevinme büyük resmi gör oyunun içine çekilme...
Çünkü rakibini Mat etmediğin sürece daha oyun bitmedi...
Fatih Mehmet Yiğit
Fatih Mehmet Yiğit 2Kayıt Tarihi : 27.1.2018 11:10:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Fatih Mehmet Yiğit 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/01/27/oyun-ve-piyon.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!