Hepimizin bildiği bir türkü vardır;
“Hey On Beşli On Beşli” diye..
Hatırladığınız değil mi?
Hani düğünlerde,sazlı sözlü eğlencelerde dayanamayıp ritmine kalkıp oynadığımız…
Hani unuttuk ya…
O bir ağıttır…
Hani Çanakkale’ye, Yemen’e daha bilmem nice yerlere giden
Kınalı Ali’lere, On beşli tertiplere yakılmıştır…
Hani peşleri sıra ağlayan analar, bacılar o ağıtı yakmıştır…
Düşünün! Çanakkale Destanı zamanı, yıl 1915…
Gidiyor birbiri ardına On sekizlik gençler! Doğumları Hicri 1315…
Değirmen olmuş sanki nesil öğütüyor o yaman Yemen ve Çanakkale…
Ve kaçınılmaz gitme vaktidir artık On beşli tertiplere…
El insaf! ..
Biraz olsun Dikkat! ...
Zaman neleri unuttururmuş insana…
Yakılan ağıtı bile ne hale getirmişiz baksanıza…
Belki Cepheye gidenler…
Çocuk yaştaydılar…
O yüzden belki de güle oynaya gittiler…
Nerede aksaklık var, anlamak mümkün değil!
Ar damarımız çatlamış kesin! Yoksa başka şekli hiç mümkün değil!
Unuttuk tabi! Sarıkamış’ı, Çanakkale’yi, Yemeni ve daha nicelerini…
Unuttuk! Vatan uğruna can veren yüz binlerce şehidi…
Unuttuk! Ağıtları yakan anaları, bacıları, nineleri ve ümitsizce yâri bekleyen körpecikleri…
Unuttuk! Özümüzü, kimliğimizi…
Unuttuk! Bizi biz yapan değerleri…
Unuttuk! Her şeyimizi…
Ve şimdi…
Hayasızca oyun havası haline getirdik!
Ağıt olan türkümüz “Hey On Beşliyi”…
Rahat yatıyorlar mıdır acaba?
Bu topraklar uğruna…
Genç yaşında…
Can verip yatan şehitlerimiz…
Peki siz! Rahat mısınız?
Dününü unutup zevk-i sefaya dalan…
Hey On Beşliyi bile içki sofralarına meze yapanlar…
Rahat mısınız? Kimlerin sayesinde nefes aldığını unutanlar…
Rahat mısınız? Şehit torunlarıyız diyerek orda burda gezip dolaşanlar…
Ya siz!
Uyurken Rahat mısınız?
Savaşmadan dilini, dinini, kimliğini kaybeden gençliğimiz…
Rahat mısınız?
Milli Marşını bile hak ettiği şekilde gurur ve şuurla söylemekten aciz...
Varlığının nedeni Milli Bayramlarına, törenlerine önem vermeyen,
katılmaktan zül duyan ruhsuz, hissiz yetişen ezberci geleceğimiz...
Ve siz!
Bu topraklara gâvur eli değmesin diyerek toprağa düşenlerin torunları…
Sorarım nasıl bir duygu? Ecdada evlat olamamak…
Nasıl bir duygu? Savaşmadan teslim olmak…
Nasıl bir duygu? Kendi özüne yabancılaşmak…
Düşündünüz mü hiç? Sarıkamış’ı…
Düşündünüz mü? Aralık ayında düşen karların yürekleri neden bu kadar yaktığını…
Ya da…
Düşünmek için uğraş verdiniz mi hiç?
Çıktınız mı? Buz kesen bir havada dışarıya…
Çıktınız mı? Olmadan üstünüzde hırka, bot, parka…
Yaptınız mı? Bir gün bile olsa…
Kapatıp gözlerinizi…
Hissettiniz mi? O ölümün soğuk nefesini…
Ürperdi mi içiniz düşündükçe?
Şahadetlerini beklerken, son nefesini vermek için kendine yer arayan şehitlerimizi…
Anlardık belki o zaman…
Donarak şahadete eren kayıp neslimizi…
Anlardık belki…
Vatan ve Millet sevgisini…
O sevginin neler yaptırabileceğini…
Anlardık o zaman…
Ağıtlara nasıl önem verileceğini…
Anlardık belki…
Son kez kaparken dünyaya gözleri…
“Vatan! Sağ olsun” diyebilmenin, demenin o müthiş erdemini…
Zile
Ali Orhan Günaydın
30.12.2006
Kayıt Tarihi : 4.1.2007 16:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sadece türküler mi değerini bulamayan? ...
![Ali Orhan Günaydın](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/01/04/oyun-havasi-hey-on-bes-li-canakkale-yemen-sarikamis-ve-bugun-uzerine-2.jpg)
'Hey Onbeşli Türküsü' ile ilgili edebî tartışmaları okumak için http://unyezile.com/heyonbeslitur.htm adresine bakabilirsiniz.
M. Ufuk MİSTEPE
Her gün, 24 saat beyaz görünen kara camlardan milletimin gözüne dayadıkları görüntüler beyinleri iğfal ederken, akılları uçkurun içinde hapsedilirken nasıl hatırlar vatanın nasıl mvatan yapıldığını?
İlahi Ali Can, sen de ne zor sorular sordun böyle!
Yüreğine sağlık.
Bir türkü vardır“Hey On Beş’li On beşli” diye…
Ve bir ağıttır aslında öyun havası niyetine oynadığımız.
Hani Çanakkale’ye, Yemen’e daha bilmem nice yerlere giden
Kınalı Ali’lere, On beşli tertiplere yakılmıştır…
Hani peşleri sıra ağlayan analar, bacılar o ağıtı yakmıştır…
Düşünün! Çanakkale Destanı Zamanı ve yıl Miladi 1915…
Gidiyor birbiri ardına On sekizlik gençler! Doğumları Hicri takvim 1315…
Değirmen olmuş sanki nesil öğütüyor o yaman Yemen ve Çanakkale…
Ve kaçınılmaz gitme vaktidir artık On beşli tertiplere…
__Şimdi de hazır vatan bulan VATANSIZLAR,
Hovardaca harcayıp vatanı sızlatmaktalar.
Orhan Hocam,
Sevgili gönüldaşım,
TEBRİK ediyorum.
Selamlarımı gönderiyor,gözlerinden öpüyorum.
TÜM YORUMLAR (5)