/sözden de öte sevdim seni
ki
susmayı hiç beceremezdim, bilirsin/
önceleri her şey basit bir oyun gibiydi sanki
mesela saklambaçta, en akla gelmez yerlerde
ilk ve tek bulduğum kişi sendin
yanar topta vurulduğum, yine sen
böyle geçerdi yaz baharımız eskiden
ve şimdi
umudun, en verimsiz toprağında yeşermiş
ama, dilimden düşecek son sözüm gibi çaresiz
eteğinden dökülemeyen taşlar kadar gizemlisin
söyle sevgili
hangi raflara kaldırdın kuş tüyü hayallerimizi
hangi sandıklara sakladın el emeği, göz nuru
ipek ipliklerle işlenmiş sevdamızın ilmeklerini
o sevda ki
yaz baharın süslü çardağında
güpürlü perdelerin arkasına saklanan
güneye bakan tek pencereydi
okyanuslara dalga salan küçücük deniz
kumdan da olsa, yıkılmayan kalemiz
yoksa
yakamozların parıltısına mı kurban gitti andımız
yada
üç kuruşluk kabuktan çıkan inci mi cezbetti nefisleri
susma sevgili
yeni kuşak özgürlüğün yıkılamaz onurunu anlat
ayaklar altında ezilmenin verdiği sonsuz gücü
acıların sabah yeli gibi geçici olduğunu
bir de, 'kör ebe'nin yeni kurallarını anlat
ve
kimin sesi kimin nefesinde
bir de bunu anlat bana
Manavgat 26.06.2013
İbrahim BaşarKayıt Tarihi : 25.6.2013 22:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tebrikler Sn başar...
Saygılar...
derinden hissettiren harika bir şiirdi.Değerli
üstadımı gönülden kutluyor saygılar sunuyorum..++
TÜM YORUMLAR (26)