Sokak ışıklarının gözlerimizi kamaştırması mı,
Yoksa bir yıldırımın kükremesindeki ışıltı mıydı hayat? Umutları yakıp ateşiyle ısınmak mı,
Yoksa inadın can havliyle savaşmak mı?
Doğduk ilk önce; Çırıldık Ve de çıplak…
Günahlarımız yazılmamış
Sevaplarımız işlenmemişti defterimize.
Ve kader dediğimiz ömrümüzün en azılı suçu;
Kazınmamıştı henüz alnımıza…
Ne oyuncaklarımız vardı,
Ne bayramlık elbiselerimiz...
Sahne bomboştu,
Perdeler inikti tiyatroda.
Salon ve kulis ise Adem ile Havva’dan beri doluydu…
Rolleri belli
Sözleri belirsiz bir tiyatro oyunu muydu?
Alkışsız olsa da finali...
Son sözü kimin söyleyeceği belli değildi…
Oyunun en güzel yönü; Kimsenin farkında olmayışıydı! ! !
Ve oyun çoktan bitmiş,
Salon terk edilmiş,
Işıklar söndürülmüştü…
Bizse hala oynuyorduk oyunumuzu
Yapayalnız ve kimsesiz bir umutla…
Kayıt Tarihi : 4.5.2008 02:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!