Artık
Yavaşta olsa çekilmeye
Yüz tutan suların başındayım.
Ne
Kadar sakindi.
Fevkalade çaresizdi.
Heyecan
Tükenmişti, gürleyerek
Şakıyorken, ne hallere düşmüştü.
Kendinden
Ötelerde, hilkatin ikliminde
Melalin hengâmesini hesaplıyordu sanki.
Oysa
Çok iyi biliyordu ki
Oralara hiçte yabancı birisi değildi.
Toprak
Sakince süzerken suyu,
Derinliğinde ki bentten habersiz değildi.
Ezelin
Hikâyesinde serinleyen
Bir erendi, ibret için şekillenen abitti.
Aşkın
Muvazenesinde bir ahenk
Meşk derinliğinde ise dinmez şevkti.
Hidrojen
Ve oksijen yalın halde
Bir gaz iken, ol emriyle su olurken,
Rahmetin
Yegâne bir sebebi iken
Azgınlığında celadeti onmayı başarmıştı.
Sel halinde
Mekânı kuşatınca hemen,
Ağzın sular sıfatını yakıştırırız.
Oysaki
Su hiç azan olur muydu?
'Azgın sularda, ölüm kalım mücadelesi'
Azgın sular...
Azgınlaşmak... Azmak...
Hadsizliğin oysaki temel vurgularıydı.
Hadsiz
Olmak, bir sınır
Tanımamak değil midir?
İnsani
Ölçüleri, dışlayarak,
Enaniyetin panayırında yaşamaktır.
İnsanı
Bu konuma getiren, muhakeme
Ve muvazene hasletlerinin iflası değil midir?
Asliyetinin
Gereği değil ve fakat
Etki ve tepki ölçeğinde çalışmasıdır.
Hadsizlikte
İlk aklımıza gelen, şerrin
Odağını ölçü gören kronikler değil midir?
İki ayrı
Özellikleri iktifa eden
Bir gaz iken, ol emriyle bütünleşen
Âlem senfonisi,
Rahmetin tecellisi, serinliğin
Kalesi, arzın dengesi, rızkın sebebi,
Kirin
Korkusu durumunda bulunan,
Bu mübarek su... Neden 'azgın' tabirine muhatap kalır,
Hala
Anlayabilmiş değilim.
İnsanların iradesi vardır oysaki ya suyun
İnsanın
Kabul ve ret lüksleri bulunur fakat suyun
Ve nebatatın, böyle bir hukuku bulunmamaktır.
İnsanın
Hizmetine vakfedilmiş
Mübarek su, neden azgınlaşarak, ecele sebep olsun.
Düşünmeliyiz!
Bilgi sahibi olmadan, neyi
ve nasıl düşüneceğimiz çok iyi bilmeliyiz.
Akıl,
iz'an, idrak herhalde
Emanete bırakılmamış şu günlerde kanaatimce
Kâinatın
Hâkimi mutlak olan,
Cenabı zülcelâl ve tekaddes hazretlerinin,
Emrine
Tabi olmaktan başka
Bir şansı bulunamayan, bu mübarek suya
“Azgın”
Denmesini, hüznümle
Ve sessizliğimle yudumladım.
Oysaki
Mükellef olan bizzat
Bendim. “Ben” olan sefil bir illettim.
Enaniyetiyle
Avunan ne şedit bir hederdim.
Mahşeri bilen, buna rağmen gafleti seçen rezildim.
Hak adına
Hiçbir şey yapmayan namerttim.
Zevki için yaşayan ne garip bir âdemdim.
Bendim, eneydim, şirkin içinde habersiz beşerdim.
Kayıt Tarihi : 7.7.2008 19:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)