elimi uzatamadığım kadın
belki yanlış
tüm anladıklarım...
ama yapma sen de bunu:
ne istedin ki karanlığından gecemin
dökülüşünden sonbaharımın?
ne zararı vardı
kekeme susuşlarımın?
cümlelerin sırtını dönüp gittiği
artık uyuması gerektiği gibi çocuğun
kapanmasıyla masal kitabının
geriye kalan her şeyi
hayaletlerin kemireceği salıncaklı parkların?
paslanmış kilitlerini açmanın şimdi
gıcırdayan kapılarımın
ve ekmek kırıntıları bırakmanın kuşlara
umut verip uçabilmeye
parmaklarınla ufaladığın?
geri dönecekmiş gibi yapmak da
anlamsız hiç gitmeyecekmişsin gibi
bir şey hep biter bu hayatta
ben olmam, sen
sen olmazsın, ben
ama biz hep biteriz sonunda
sonuna dek kalabilirmişiz gibi...
ve onlar da güler yeniden
anlayamadıkları kadar çok gülerler
işaretler parmaklar
seni
beni
işaretler yaşanmışlar kaldığımız yeri sayfalarda
yaşanmamış olanları hatırlatır gibi...
elimi uzatamadığım kadın
birinin nefesimi tutmayı bırakabileceğimi söyleyeceğini
o kadar bekledim ki...
sadece
inanmamaya alışmak
daha kolay olan
inanmaya çalışmaktan...
kokunu öyle istiyorum oysa ki...
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta