Geceler senin gelinliğindi, korkusuzca örtündüğümüz…
Dalgaya karşı kürek çekimi bu boşuna yaşam gibi nefessiz kalış,
savaş böyle birşey işte omzumun düşüşüne sebep olan...
Aslında benlik savaşımıydı tüm bocaladığımız şaşkınlıklar, belki bir umuda, belki de bir yalnızlığa çıkardı bu düş ardı yakarışlar, ben seni kendim sanırken aslında ben sen olmuşum, farkındasızlıktı bunlar bir kıvılcım çakması gibi, belki de bir kâbustan uyanıştı haykırma zamanları, belki de umut ertesi bir istekti yalnızlaşmak, belki de bir ürpertinin ilk basamağı idi ama korkusuzluk korkusunu yenmiştim sadece geçmişin tül perdesini yakarken... Sense ben olma sevdasının dışına atmıştın kendini, yaklaşan sondu belki de bu çırpınışlar, ben bendim, aslında ben sendim ama ben sende hiç olmuşum ona da eyvallah...
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta