Yine zamanın sana aktığı akşamlardan biriydi.
Yalnızlığın pençeleri kanatmıştı yüzümü,anladım ki.
Çizik çizikti her yanım.
Sinsice sokuldum,gafil avlamak istedim o an.
Ama anladım ki,
Pençelerini atmıştı bir kez...
Her insan dışardaydı şimdi
Her ses boşunaydı
Ve yeniden doğuşlar
Ve perakende aşkları şehrin.
Ezip geçtim üstünden,
Defalarca ezdim.
Pişmanlık duymadan.
Çığlıklar atıyordu,
Düşmanca davranıyordu.
Oysa biz her zaman dost olabilmiştik...
Ey yalnızlık,güzel çiçek...
Sana en son kendimi getirip bırakmıştım.
Çoktum belki de.
(İstanbul)
Işıl BaşkalemKayıt Tarihi : 12.6.2011 14:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sen miydin o, yalnızlığım mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
Dilimizde akşamdan kalma bir küfür
Salonlar piyasalar sanat-sevicileri
Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
Yakanda bir amonyak çiçeği
Yalnızlığım benim sidikli kontesim
Ne kadar rezil olursak o kadar iyi
Kumkapı meyhanelerine dadandık
Önümüzde Altınbaş, Altın Zincir, fasulye pilakisi
Ardımızda görevliler, ekipler, Hızır Paşalar
Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
Çöpçülerin elleriyle okşardım seni
Yalnızlığım benim süpürge saçlım
Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
Baktım gökte bir kırmızı bir uçak
Bol çelik bol yıldız bol insan
Bir gece Sevgi Duvarını aştık
Düştüğüm yer öyle açık öyle seçik ki
Başucumda bir sen varsın bi de evren
Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
Can Yücel
TÜM YORUMLAR (2)