Yaşadığımız şehirde, biz gittikten sonra sessizlikler hakim olacak.
Ve yığınların mekanı olacak geçtiğimiz yollar.
Belki yaşamadığımız için,birbirimizi suçlayıp duracağız her aklımıza geldiği vakit.
Hiç istemediğiz kadar hayat bizi bir yerlere savrulacaktır.
Kafamız mezar taşına vurulmuş gibi, ani bir refleksle uyanacağız.
Çırpınacağız,sitem edeceğiz,geri dönmek için keşkelere sarılacag ız... Faydasız olacak elimizden gidecek saniyeler,dakikalar ve hatta saatler bile...
Ne garip, bir girdabın içinde cebelleşiyoruz.
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,