Kâmuran Esen - Oynatmayalım Uğurcuğum / ...

Kâmuran Esen
146

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Futbola çok meraklıyım. Bir bayan olarak futbola olan bu – belki de aşırı - merakım bazılarını şaşırtır bile. Şaşırmaları, futbolun erkek oyunu olmasından kaynaklanıyor sanırım. Oysa ki ben, bayan mankenlerin sunduğu mayo defilelerine erkeklerin daha fazla ilgi gösteriyor olmalarına hiç şaşırmam. Her neyse, ben konuya döneyim.

Futbol maçlarını izlemeyi çok severim sizin anlayacağınız. Süper lig maçlarını izlerim. Avrupa liglerinin, televizyonda yakalayabildiğim tüm maçlarını izlerim.Tabii ki, milli maçları hiç ama hiç kaçırmam. Bunlarla da yetinmem, maçların yorumlarını da izlerim.

Yorumları izlerken; maçları yorumlayanların, top koşturan futbolculardan daha fazla yorulduklarını(!) düşünürüm. Maçtan önce, olasılıklar üzerinde konuşurlar. Maç sırasında konuşurlar. Maç sonrası da izledikleri futbol hakkında konuşurlar. Futbolcuları, teknik kadroyu, yöneticileri, hakemleri eleştirirler de eleştirirler. Ya da bazılarını göklere çıkarırlar.Bunları dinlerken şaşırırım bazen. Hani maçı izlemesem, neyse.Sanki benim izlediğim maç başka, onların yorumladığı maç başka bir maçmış gibi gelir. Bu kişilerin işi bu, eleştirmeleri doğal. Ama bazen, bazılarının çizmeyi çok aştıklarını düşünürüm. Nasıl mı? Bakın anlatayım:

Bu yorumcular, maça ait görüntülerden yararlanırlar yorum yaparken. Bir takımın diğer takıma attığı golün ofsayt olup olmadığını anlamak için, defalarca görüntüyü izlerler. Ama golün ofsayt olup olmadığına bir türlü karar veremezler. ”Oynatalım Uğurcuğum! ” derler, görüntü tekrarlanır. Sonra bir daha bir daha. “Bir de ofsayt kamerasından izleyelim,” derler.Bir kez daha izlerler.Üstelik genelde maçı stadyumda izlemişlerdir. Ancak izledikleri yerden, hakemin kararının doğru olup olmadığına karar verememişlerdir.Yorum yaparken, görüntüleri defalarca izledikleri halde ne “ofsayt” diyebilirler ne de “ofsayt değil”. Sonra “Bir de ofsayt kamerasından izleyelim,' derler.Ve kararlarını ancak öyle verebilirler.

Tamamını Oku